“ABD Temsilcisinin 89 Yıl Önce Hazırladığı Kürt Raporu’nun Sırrı”
Yüzyılın başında Anadolu’da “uydu bir Kürt devleti” kurdurmak isteyen ABD, İngiltere ve Fransa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Anadolu’daki Kürtlerle çok yakından ilgilenmiş, ayrılıkçı Kürtleri önce Türk ulusunun ölüm kalım mücadelesi olan Türk Kurtuluş Savaşı’na, sonra da çağdaş Türk ulus devletine karşı isyana teşvik etmiştir. Kurtuluş Savaşı yıllarında ve sonrasında Anadolu’da Türkiye karşıtı 30’dan fazla Kürtçü isyan çıkmıştır.[1]
“Kürt Sorunu”nun, daha doğrusu “ayrılıkçı Kürtçü faşizmin” kaynağını doğru anlamak için, Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında Türkiye’de cirit atan ABD, İngiltere ve Fransa temsilcilerinin ve ajanlarının hazırlayıp ülkelerine gönderdikleri Kürt raporlarını iyi incelemek gerekir.
Örneğin, ABD’nin Türkiye’deki Yüksek Komiseri Tuğamiral Mark L. Bristol, 20 Şubat 1922’de İstanbul’dan Washington’a gönderdiği bir “Kürt raporunda” şu bilgilere yer vermiştir:
Bristol raporuna, Fransız Askeri İstihbaratı’nın Kürtler hakkında hazırladığı bir rapordan alıntılar yaparak, şöyle devam etmiştir:
“Rapor’da Kürdistan ayaklanmasına, bütün Yakındoğu sorununun bir parçası ve İngilizlerin, dünyanın bu bölgesindeki amaçları ve istekleri açısından bakmak gerektiğini belirtmektedir. Sonra Büyük Britanya’nın en büyük sorununun Hindistan’ı güven altına almak olduğu, İngilizlerin planlarına bu bakımlardan yaklaşmak gerektiği ileri sürülmektedir. Bunlardan biri İran üzerinden Bolşevik tehdidi, öte yanda Mezopotamya, İran ve Gülucistan üzerinde Milliyetçi-Türk Pan İslam tehdididir. Bu son tehdidi önlemek için İngilizler, Filistin ve Irak dahil Akdeniz’den Basra Körfezi’ne uzanan kendi etkilerinde bir dizi devlet kurmak görüşündedir. Kral Hüseyin ailesini kullanarak güçlü bir Arap imparatorluğu kurmak ve Türklerin yoluna set çekmek istemiş, ancak Hicazlı aileyle işler yolunda gitmemiştir. Büyük çapta bir Arap ordusu düzenlemek oldukça güç bir iştir. Ayrıca daha kötüsü Halifelik İstanbul’da bulunmaktadır. Dolayısıyla Büyük Britanya’nın Kürdistan’daki rahatsız durumdan yararlanıp Mustafa Kemal’in sırtında bir tehdit olacak bir biçimde bunu geliştirmeye çabalamasına, aynı zamanda Milliyetçi Türkiye ile Mezopotamya arasında bir perde kurmasına şaşmamak gerekir.
“Alınan istihbarata göre İngilizler, Hicazlı Kral Hüseyin’in üçüncü oğlu Emir Zeid’i kral yapmak istemektedir. Ancak kendinden çıkacak bir lideri bulamayan Kürdistan’ın bir yabancı prensi kabul etmesi düşünülemez.
Fransız-Türk anlaşmasına karşı yürüttükleri kampanya ve Kürt ayaklanmasına verdikleri itici güç konusunda İngilizlerin eylemlerini yakından izlemek gerekir. İngiliz iddiasına göre, gizli bir anlaşma ile Türkler geri aldıktan sonra Musul’daki petrol yataklarının işletilmesini Fransızlara söz vermişlerdir. Böyle bir anlaşmanın varlığı konusunda ellerinde kanıt yoktur. Şimdi aynı zamanda bizim Türklere yaptığımızı (yanlış olduğuna eminim) Kürtlere yapmaya çalışmaktadırlar. Kürtleri, Mardin ve öteki bölgeleri ele geçirmeye, yani Türklerin bize verdikleri bölgeleri ele geçirmeye itiyorlar. Bu durumda İngilizler, Fransız çıkraları aleyhinde çalışmıyorlar mı?”[2]
İşte, Atatürk’ün ifadesiyle, “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizmin…” kirli yüzü ve kirli oyunları…
İşte emperyalizmin Türkiye’yi bölüp parçalamak için kullandığı Kürt kartı!
Amiral Bristol’un Washington’a gönderdiği bu rapor, emperyalizm için “Kürt”, “Türk” veya başka bir milletin değil, “ulusal çıkarların” esas olduğunu, emperyalizmin “kendi ulusal çıkarları için” gözünü kırpmadan, büyük bir soğukkanlılıkla “halkları” kullanabileceğini gözler önüne sermektedir.
Bu rapor, Kurtuluş Savaşı sırasındaki “Kürt isyanlarının” ve “ayrılıkçı” Kürt hareketlerinin arkasında “emperyalist güçlerin” olduğunu; İngilizlerin ve Fransızların Kürtler üzerindeki “kirli oyunlarını” ve “entrikalarını”, ABD’nin çok yakından takip ettiğini şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlamaktadır.
2. Kürtler üzerindeki yabancı entrikaların temel nedeni bölgedeki petrol yataklarıdır.
3. İngilizler, Kürt bölgelerini (Kürdistan’ı) denetim altına almak için Kürtleri Türklere karşı kullanmaktadırlar.
4. Fransa da Kürt bölgelerini (Kürdistan’ı) özel etki bölgesi saymakta ve çıkarları doğrultusunda çalışmaktadır.
5. İngiltere, Hindistan sömürgelerini korumak için Ortadoğu’da kendi etkisinde bir dizi devlet kurmak istemektedir. Bu devletlerden biri de Kürdistan’dır.
6. İngiltere, Kürt bölgelerindeki rahatsızlıktan yararlanıp Atatürk’ü, tehdit edecek bir biçimde Kürt sorununu geliştirip milliyetçi Türkiye ile Mezopotamya (Irak)arasında bir tampon oluşturmaya çalışmaktadır.
7. Kürdistan adı tarih boyunca hep “coğrafi bir bölge” adı olarak kullanılmış, hiçbir zaman “siyasal birlik” anlamında kullanılmamıştır.
8. ABD temsilcisi, Ermeno-Kürdistan kavramından söz ederek, emperyalistlerin bölgede bir Ermeni-Kürt Federasyonu kurmak istediklerini ima etmektedir.
9. Bazı Kürt liderleri ve Kürt aşiretleri I. Dünya Savaşı’ndan beri ayrılıkçı faaliyetler içine girmişlerdir.
10. İngiltere, Kürtlerin içinde bulundukları durumdan yararlanarak onları Türklere karşı kışkırtmak için ajanlar göndermiştir.
11. Kürtler, Ankara’daki Milli Hükümet’e karşı ayaklanmışlardır.
12. Kürtlerin başında iyi bir lider olmadığı sürece Kürt hareketini fazla ciddiye almamak gerekir.
13. Yunanlılar, önemli bir zafer kazanırsa Kürt isyanları Türkiye’yi tehdit edecek boyuta ulaşabilir, Ancak, savaşı Türkler kazanırsa Türkler “Kürt sorununu” çözebilir.
14. İngiltere, Atatürk, Kürt sorunuyla meşgul edildiği sürece, Türkiye’nin Musul’a el koyamayacağını düşündüklerinden bölgedeki Kürtleri Atatürk’e ve Ankara Hükümeti’ne karşı kışkırtmaktadırlar.
15. İstanbul’da iki Kürt cemiyeti vardır. Bu cemiyetler Kürtleri Türkiye’den koparıp İngiliz mandası altına almaya çalışmaktadırlar
16. İngiltere’nin ve Fransa’nın Kürt bölgelerindeki çıkarları çatıştığı için İngiltere ve Fransa arasında gizli bir mücadele yaşanmaktadır.
1922-2011; aradan geçen 89 yıla rağmen, ABD’nin ve Avrupa’nın Kürt politikası bugün ne kadar değişmiştir?
Görüldüğü gibi Kürt Sorunu’nun kaynağı Kemalizm değil, emperyalizmdir. Köksüz tatlısu solcularına, dönme liberallere ve kadim yobazlara duyurulur...
18 Ağustos 2011
Kaynaklar-Dipnotlar
[1] Bütün bu Kürtçü isyanların ayrıntıları için bkz. Sinan Meydan, Cummhuriyet Tarihi Yalanları, 2. Kitap, İstanbul, (Eylül) 2011
[2] Orhan Duru, Amerikan Gizli Belgelerinde Türkiye’nin Kurtuluş Yılları, İstanbul, 2001, s.156-161
0 yorum:
Yorum Gönder