10 Eylül 2014 Çarşamba

Dersimli Kemal, CHP ve "Şezlongçular"


En aklı başında sandığımız kimi üniversite hocaları da dahil olmak üzere kendilerini aydın bildiğimiz yazar-çizer bir çok insan CB seçimlerinde Ekmeleddin beye oy vermeyen milyonları duyarsızlık ve umarsızlıkla suçladılar ve hatta onlara duydukları öfkeyi "şezlongçular" diyerek ifade etmekten bile geri durmadılar! Yani, onların sandığa gitmeyişlerini işte bu kadar basit bir şekilde izah etmekte bir sakınca görmediler. Ki, halen de aynı minval üzere de sağda solda konuşup durmaktalar...

Görmek isteyen göz için durum aslında o kadar açık ki, ortada; "AKP kötü, o halde ben iyiyim" gibi sakat bir mantık üzerine kurulmuş bir, hatta iki muhalif siyasi yapı var.

Şu hafifliğe bir bakar mısınız: “Tek RTE gitsin de gerisi kolay!..”

Yapma yav!.. Demek bu kadar kolay ha?!..

Sahi bir söyler misiniz, bugüne kadar kaç adamdan kurtulmak istediniz? O adamların bir listesini yapmak hiç aklınıza gelmedi mi yoksa, bir düşünün bakalım?

Bir de, memlekette siz dahil her şey düzgün, bozuk olan bir tek RTE, öyle mi?

Devamını gör...
 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.