14 Temmuz 2014 Pazartesi

Osmanlı döneminde Müslüman Türk tebaanın çaresizliği



Bu resim, değerli yerel tarihçi Cezmi Yurtsever'in bloğundan alınma bir resimdir ve daha hemen yazımızın başında bu resim için "Osmanlılar içinde İslamların özellikle Türklerin ne kadar çaresiz kaldıklarının resmidir" desek hiç de yanlış olmayacaktır.

Bilgiyle değil hissiyle hareket edenlerin Osmanlılar hakkında en ufak bir eleştiriye dahi tahammül edemediklerini bilenlerdeniz. Epey bir zamandır, "eleştirmek", o kafa için "kötülemek" ile eş anlama geliyor. Halbuki, iyisi ile, kötüsü ile, geride kalmış bir tarihten bize akseden nedir, bunu bilemedikten sonra tarih kuru bir avuntudan ibaret, içi boş bir hayaller manzumesidir ve kimseye de bir faydası da yoktur. 

Bu anlamda, 1909 yılında Tanin gazetesi adına muhabir Ahmet Şerif'in o tarihte vuku bulan Ermeni kalkışmasından hemen sonra Çukurova'ya gelmesi ve o vesile ile gittiği Adana'ya bağlı Feke kasabasında gördüklerine dair tuttuğu notlar, bölgede Osmanlı tebaası olarak yaşayan Müslüman Türkmenler ve Hristiyan Ermeniler arasındaki derin uçurumu gözler önüne sermekte ve bilhassa Müslüman Türk tebaanın içler acısı perişanlığını bütün açıklığı ile ortaya koymaktadır. 

Böyle bir tarihi belgeyi bulup paylaştığı için sayın Cezmi Yurtsever beye gıyaben de olsa teşekkür ederek bu ibret vesikasını görüş ve dikkatlerinize sunuyorum: 

"Avşarlar Toroslarda 

Devamını gör...

8 Temmuz 2014 Salı

Aaron Swartz: Bilgi çağının ilk şehidi


Bağnazlık ve yobazlık dünyanın her yerinde aynı.
Dilleri ve dinleri ayrı olsa da insanlık yararına olan, insanoğluna yeni ufuklar açan her yeniliğe ve her gelişmeye karşı çıkanların geliştirdikleri dil ise ortak; linç, dışlama ve yok etme!

"En-el Hak" dedi diye Hallac-ı Mansur'un derisini yüzenler ve keza benzer şekilde; "dünya yuvarlaktır" diyen Galileo'yu, iddiasından vazgeçmez ise idama mahkum edeceğini ilan eden Orta çağın Engizisyon mahkemeleri, bugün adı değişmiş de olsa kendi anladığı adalet anlayışını "dağıtmaya" ve "adalet adına"(!) kendine yeni kurbanlar seçmeye devam ediyor!

Evet, 1986 doğumlu ABD vatandaşı Aaron Swartz da bilgi çağı dediğimiz şu yüzyılın başında, aynı zihniyet tarafından lince uğratılarak bir kalemde harcanan dehalardan biri. Daha 14 yaşındayken bugün bir çok insanın kullandığı bir çok ücretsiz yazılıma imza atan bu genç adam, bugün, o çok bilinen REDDIT'in de kurucularındandı.

Devamını gör...
 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.