29 Ekim 2014 Çarşamba

Cumhuriyetimizin 91. yılı münasebeti ile


KAÇ KİŞİ FARKINDADIR BİLEMEM AMA OSMANLIYA YAZILAN BİR İDAM FERMANI HÜKMÜNDE OLAN VE TARİHE BİR UTANÇ VESİKASI OLARAK GEÇEN O ÜNLÜ (ANLAŞMA DEĞİL) "SEVR DAYATMASI"NIN TEMEL TEMASI ŞU İDİ: BİZE DİYORLARDI Kİ: 

"OSMANLIDAN GERİYE BİR MİLLET DEĞİL, BİR ÜMMET KALMIŞTIR. DOLAYISI İLE ÜMMETLERİN DEVLETİ OLMAZ, MİLLETLERİN DEVLETİ OLUR. İŞTE BİZ BU ŞARTLARI SİZE BU HAKİKATE GÖRE DÜZENLEDİK!.."
İŞTE, BUGÜN 91. YILINI İDRAK ETTİĞİMİZ CUMHURİYETİMİZİ BİZİM İÇİN ŞEREFLİ VE ÜZERİNE TİTRENESİ BİR DEĞER YAPAN ŞEY M. KEMAL'İN ONLARIN BU İDDİALARINA CEVABEN ORTAYA KOYDUĞU VE BATI ÜZERİNDE ADETA ŞAMAR ETKİSİ YAPAN İŞTE BU "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ"DİR. EVET, ATATÜRK, HAKİKATEN DE TÜRKLÜĞÜNÜ UNUTARAK ÜMMET SEVİYESİNE DÜŞMÜŞ BİR MİLLETİ YENİDEN AYAĞA KALDIRAN VE ONA ÜZERİNDE HÜR YAŞAYABİLECEĞİ BİR DEVLET HEDİYE EDEN O KADAR BÜYÜK BİR ADAMDIR.

LAYIK OLUNMASI DİLEĞİ İLE...

BAYRAMINIZ KUTLU VE EBEDİ OLSUN!..


NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!..



29 EKİM 2014, A. Hüsnü Sezgin


Devamını gör...

25 Ekim 2014 Cumartesi

"ABD istihbarat belgelerinde Kürtler"



ABD merkezli, "siyonist+kapitalist/emperyalist ittifak"ın birlikte geliştirdiği, "İslamcı" ve "Kürtçü"lerin de taşeronluğunu üstlendiği Büyük Ortadoğu Projesi, şimdiye kadar herhangi bir büyük yol kazasına uğramadan bugünlere kadar geldi. Deyim yerinde ise, satranç tahtasında karşı tarafın piyonları ele geçirildi ve bunların kendi şah ve vezirlerine karşı kullanılması sağlanarak, nerede ise zayiatsız bir zaferle "şah" çekilmesine ramak kalındı!

Evet, zaman, surları delik deşik edilmiş o "kale"yi şimdi bütünü ile ele geçirmek zamanı!

Bunun için de şimdi yine iş, öteden beri Türkiye'nin yumuşak karnı olan ve-mermere sürekli damlatılan su misali-Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve bütünlüğü üzerine ısrarla damlatılan "Kürt Sorunu"nun aktörlerine düşüyor.

Peki ama "büyük balığı" yakalamak için oltanın ucuna takılmış olan bu "zoka" gerçekten işe yarayacak mı?

Devamını gör...
 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.