3 Mart 2022 Perşembe

Rusya Nereye?...

Maşallah, her konuda (bir başkasına öğretecek kadar) bilgi sahibiyiz. Şu son Rusya-Ukrayna arasında cereyan eden hadiselerde de bunu görüyoruz. 

Şunu net bir şekilde söylemek mümkün ki, Çarlık Rusya'sının hayaletini, Sovyet İhtilali bile ortadan kaldıramadı! Zira, kanlı bir ihtilalle Çarlık Rusya'sını ortadan kaldıran Bolşevikler, çok güçlü geleneklere sahip Çarlık bürokrasinin yerine, aynı güce sahip kendi bürokrasilerini kuramadılar. 

Troçki Rus Devriminin Tarihi’nin girişinde, bunu üniformalı üniformasız köylü kitlelerinin katıldığı ve köylülüğün ağır bastığı bir olgu olarak tanımlar. Oysa diğer Bolşevik yazarlar bu durumu (köylülükten hiç bahsetmeden) "üniformalı ve üniformasız askerler" diyerek geçiştirirler. 

Kısaca, Lenin sonrasında (kendisi de bir Gürcü köylüsü olan) Stalin, devrimin ilkelerini oturtmak için bir çaba içine girmek yerine, (yeni adı Sovyetler Birliği olsa da) "kendi Çarlığını" kurmak yolunu tercih etmiştir. Tıpkı bugün Vladimir Putin'in yaptığı gibi... Yanisi de şu ki, bugünü kavrayabilmek için geçmişin bilgisine hakim olmak gerekir. Bu anlamda, konuya ilgi duyanların bu kitabı edinmelerini salık veririm.


0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.