23 Ağustos 2011 Salı
"Enigma şifresinin kırılmasına denk bir başarı..."
"BU BAŞARI, ENİGMA ŞİFRESİNİN KIRILMASI İLE KARŞILAŞTIRILABİLECEK BİR BAŞARIDIR"
Bölüm 3
Holger Stark / Der Spiegel
(Çeviri: A. Hüsnü Sezgin)
MOSSAD, Stuxnet'in bu başarısını, II.Dünya savaşı sırasında, Almanların Enigma adını verdikleri şifreleme makinesinin şifresinin Polonyalı ve İngilizler tarafından kırılmasında gösterilen başarı ile karşılaştırılabilecek bir başarı olarak görüyor. İsrail ordusu, çok yüksek bedellere mal olan Stuxnet'in bu başarısından havalara uçacak bir sevinç duymasa da, Mollalar idaresindeki İran rejiminin böylece geriletilerek dağıtılabileceğini savunuyor.
Bu, gerçekten de oldukça zahmetli bir operasyondu. İranın bir IR-I santrifüjü, normalde saniyede 1064 hertzlik bir devirde çalışır. Santrifüj rotorlarına müdahale başladığında ise, 15 dakika boyunca hız frekansı 1410 hertze çıkarılmış ve sonra yeniden normal frekansına döndürülmüştü. Virüs, 27 gün sonra yönetimi yeniden ele aldı ve bu defa tam 50 dakika boyunca rotorların gücünü birkaç yüz hertz düşürerek, rotorları yavaşlattı. Böylece ortaya çıkan aşırı merkezkaç kuvveti, alüminyum tüplerin genişlemesine ve parçaların birbirleri ile temas riskini giderek artmasına yol açarak santrifüjlerin imha edilmesini sağladı.
Altı bölüm içinde yer alan 164 santrifüjün bu şekilde tahrip edilmiş olduğu rapor edilmiştir. İran nükleer programının yetkilileri ve Washington kökenli “Institute for Science and International Security” (ISIS) (Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü)nden David Albright gibi otoriteler, stuxnetin bu şekilde tahrip ettiği nükleer santrifüj sayısının 1000 civarında olduğuna inanıyorlar. İran da, Nükleer çalışmalarında bir gerileme olduğunu itiraf etti. İran Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Gulamrıza Celali'ye göre, nükleer program, potansiyel olarak büyük bir hasara uğradı.
Eski Mossad şefi Dagan, Ortadoğu'da yeni bir savaş başlatmaya gerek kalmadan İran nükleer programının sabote edilerek amaca ulaşıldığını ama İranın elinde karbon fiber rotorlarla donatılmış 8.000 santrifüj olduğunu ve bu daha modern IR-2 santrifüjlerinin 1400 Herz frekansta bile sorunsuz çalışabildiğini, bu nedenle de virüsün bu sürümünden etkilenmeyeceklerini söylüyor ve bu gizli siber savaşın bir sonraki turunda Mossadın yeni bir virüse ihtiyaç duyacağını söylüyor.
‘İnsanlar Stuxnet gibisini daha önce hiç görmediler’
Dolaylı olarak hükümet için çalışan iki genç İsrailli, Tel Aviv'in modern kafelerinden birinde oturuyorlar. Bu gençler, Mossad ve Shin Bet adına iç istihbarat işinde faaliyet gösteren bir şirkette çalışıyorlar ve gülümseyerek; bunun kendileri açısından bir dijital saldırı değil bir savunma anlamına geldiğini söylüyorlar. Bunlar, küresel ve elit bir hacker grubunun üyeleri. Kudüs ve Tel Avivde dolaşan kimi söylentilere göre de bu gençler, Mossad için geliştirilen Stuxnetin temelini oluşturan çalışmayı yapan kişiler.
Hackerlerden biri; “insanlar, filmler hariç, daha önce Stuxnet gibi bir şeyi asla görmemişlerdir” diyor ve gurur dolu bir sesle: "İşte şimdi bunun gerçek olduğunu görebilirsiniz" diyor ve ekliyor:
“Saldırganların o küçük camiası için, bunların hiç biri yeni bir şey değildir. Geçmişteki bütün açıkların neredeyse tamamı bu son saldırıda kullanılmıştı. Ama hiç biri bu şekildeki gibi aynı zamanda ve bir arada kullanılmamıştı” diyerek devam ediyor:
“İnternet ağına bağlı olmayan bir sistem içine nüfuz edebilen Stuxnet gibi bir virüs, gerçekten bir meydan okumadır”
Stuxnetin sonuçları nelerdir?
İki adam bir an için sessizleşiyorlar. Saldırganların bakış açısı ile bir şeyleri görmek ister gibi bir an düşünüyorlar ve biri:
“Stuxnet'in ortaya çıkarılması ve fark edilmesi bizim için ciddi bir darbe oldu. Böylesine başarılı bir metodun ifşa edilmiş olması, bizim için gerçekten de sinir bozucu bir şey…” diyor.
Görünüşe bakılırsa, Stuxnet'in mucitlerinin kendi ürünleri ile ilgili çok daha fazla planlarının olduğu anlaşılıyor. Symantec, Stuxnet'in modern Siemens Kontrol Ünitelerini hedef almak üzere tasarlanmış ve çok daha karmaşık kodlar içeren ve bugüne kadar henüz aktifleşmemiş yeni bir versiyonunu daha keşfetti.. “Stuxnet, bir daha karşılaşmayı asla dilemeyeceğiniz cinsten bir tehdit türüdür” diyor Symantec yetkilileri…
Dileriz korktukları başlarına gelmez…
* * *
Orijinal Metin için:
http://www.spiegel.de/international/world/0,1518,778912-3,00.html
Bölüm 3
Holger Stark / Der Spiegel
(Çeviri: A. Hüsnü Sezgin)
MOSSAD, Stuxnet'in bu başarısını, II.Dünya savaşı sırasında, Almanların Enigma adını verdikleri şifreleme makinesinin şifresinin Polonyalı ve İngilizler tarafından kırılmasında gösterilen başarı ile karşılaştırılabilecek bir başarı olarak görüyor. İsrail ordusu, çok yüksek bedellere mal olan Stuxnet'in bu başarısından havalara uçacak bir sevinç duymasa da, Mollalar idaresindeki İran rejiminin böylece geriletilerek dağıtılabileceğini savunuyor.
Bu, gerçekten de oldukça zahmetli bir operasyondu. İranın bir IR-I santrifüjü, normalde saniyede 1064 hertzlik bir devirde çalışır. Santrifüj rotorlarına müdahale başladığında ise, 15 dakika boyunca hız frekansı 1410 hertze çıkarılmış ve sonra yeniden normal frekansına döndürülmüştü. Virüs, 27 gün sonra yönetimi yeniden ele aldı ve bu defa tam 50 dakika boyunca rotorların gücünü birkaç yüz hertz düşürerek, rotorları yavaşlattı. Böylece ortaya çıkan aşırı merkezkaç kuvveti, alüminyum tüplerin genişlemesine ve parçaların birbirleri ile temas riskini giderek artmasına yol açarak santrifüjlerin imha edilmesini sağladı.
Altı bölüm içinde yer alan 164 santrifüjün bu şekilde tahrip edilmiş olduğu rapor edilmiştir. İran nükleer programının yetkilileri ve Washington kökenli “Institute for Science and International Security” (ISIS) (Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü)nden David Albright gibi otoriteler, stuxnetin bu şekilde tahrip ettiği nükleer santrifüj sayısının 1000 civarında olduğuna inanıyorlar. İran da, Nükleer çalışmalarında bir gerileme olduğunu itiraf etti. İran Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Gulamrıza Celali'ye göre, nükleer program, potansiyel olarak büyük bir hasara uğradı.
Eski Mossad şefi Dagan, Ortadoğu'da yeni bir savaş başlatmaya gerek kalmadan İran nükleer programının sabote edilerek amaca ulaşıldığını ama İranın elinde karbon fiber rotorlarla donatılmış 8.000 santrifüj olduğunu ve bu daha modern IR-2 santrifüjlerinin 1400 Herz frekansta bile sorunsuz çalışabildiğini, bu nedenle de virüsün bu sürümünden etkilenmeyeceklerini söylüyor ve bu gizli siber savaşın bir sonraki turunda Mossadın yeni bir virüse ihtiyaç duyacağını söylüyor.
‘İnsanlar Stuxnet gibisini daha önce hiç görmediler’
Dolaylı olarak hükümet için çalışan iki genç İsrailli, Tel Aviv'in modern kafelerinden birinde oturuyorlar. Bu gençler, Mossad ve Shin Bet adına iç istihbarat işinde faaliyet gösteren bir şirkette çalışıyorlar ve gülümseyerek; bunun kendileri açısından bir dijital saldırı değil bir savunma anlamına geldiğini söylüyorlar. Bunlar, küresel ve elit bir hacker grubunun üyeleri. Kudüs ve Tel Avivde dolaşan kimi söylentilere göre de bu gençler, Mossad için geliştirilen Stuxnetin temelini oluşturan çalışmayı yapan kişiler.
Hackerlerden biri; “insanlar, filmler hariç, daha önce Stuxnet gibi bir şeyi asla görmemişlerdir” diyor ve gurur dolu bir sesle: "İşte şimdi bunun gerçek olduğunu görebilirsiniz" diyor ve ekliyor:
“Saldırganların o küçük camiası için, bunların hiç biri yeni bir şey değildir. Geçmişteki bütün açıkların neredeyse tamamı bu son saldırıda kullanılmıştı. Ama hiç biri bu şekildeki gibi aynı zamanda ve bir arada kullanılmamıştı” diyerek devam ediyor:
“İnternet ağına bağlı olmayan bir sistem içine nüfuz edebilen Stuxnet gibi bir virüs, gerçekten bir meydan okumadır”
Stuxnetin sonuçları nelerdir?
İki adam bir an için sessizleşiyorlar. Saldırganların bakış açısı ile bir şeyleri görmek ister gibi bir an düşünüyorlar ve biri:
“Stuxnet'in ortaya çıkarılması ve fark edilmesi bizim için ciddi bir darbe oldu. Böylesine başarılı bir metodun ifşa edilmiş olması, bizim için gerçekten de sinir bozucu bir şey…” diyor.
Görünüşe bakılırsa, Stuxnet'in mucitlerinin kendi ürünleri ile ilgili çok daha fazla planlarının olduğu anlaşılıyor. Symantec, Stuxnet'in modern Siemens Kontrol Ünitelerini hedef almak üzere tasarlanmış ve çok daha karmaşık kodlar içeren ve bugüne kadar henüz aktifleşmemiş yeni bir versiyonunu daha keşfetti.. “Stuxnet, bir daha karşılaşmayı asla dilemeyeceğiniz cinsten bir tehdit türüdür” diyor Symantec yetkilileri…
Dileriz korktukları başlarına gelmez…
* * *
Orijinal Metin için:
http://www.spiegel.de/international/world/0,1518,778912-3,00.html
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Salı, Ağustos 23, 2011
Etiketler: Bilim-Teknik, Dünyadan Haberler
Posts Relacionados
0 yorum:
Yorum Gönder