19 Nisan 2010 Pazartesi
Borsadaki 'tarihi rekorlar' ve üstü örtülen gerçekler...
Bugün başbakanımızın ağzından da duydunuz; "Borsamız tarihi rekorlar kırıyor", bir rekordan diğerine koşuyor! Bu ne demek? Ekonomimiz fevkalâde iyi demek! Gördüğünüz gibi hükümetimiz siyasi ve hukuki alanlarda olduğu kadar ekonomi alanında da "değişim" ve "dönüşüm"ü gerçekleştirmiş durumda! İşte sizin işsiz gezip aç yaşıyorlar dedikleriniz, olsa olsa bu "değişim" ve "dönüşüm"e ayak uyduramamış olanlardır!
Sayın okuyucu,
İşin artık ancak mizahî bir dille anlatılacak vaziyete gelmesi bir yana, milletin gözünün içine baka baka bütün bunları söyleyebilmek de gerçekten bir beceri işi olsa gerek. Yahu vatandaş bunları dinler, dinler de sonra dönüp bir de kendi cebine bakıp kafasını size doğru şöyle bir çevirirse ona ne cevap vereceksiniz? Onun "cep delik, cepken delik" vaziyetini "borsa'nın tarihi rekorları" ile izah etmeye devam edebilecek misiniz?
Eskiler anlatırlardı; Demokrat Parti iktidarı'nın ilk yıllarında CHP cihetinden gelen bu türden muhalefete merhum Menderes radyodan şu mealde bir cevap vermiş: "Buna vatandaşımız karar versin. Herkes kendi cebine bir baksın, cebi daha önceki hükümetler döneminde mi yoksa bizim dönemimizde mi dolu?" Haberi kahvede dinleyenler birbirlerinin gözüne bakıyor ve biri dayanamayıp cebinden bir paket "YENİCE SİGARASI" çıkarıp masanın üstüne koyarak; "Vallaha doğru söylüyor, eskiden "KÖYLÜ CİGARASI" içerdik, şimdi bunu içiyoruz!" diyor. Ayrıca o dönemde -herkesin cebinde bulunabilir hale geldiği için- kâğıt 2.5 Liralara da "Yel önü" denir olmuş...Yani bundan meramımız bir devrin muhasebesini yapmak değil halkın olaylara kendi cephesinden nasl baktığını vurgulamaktır. Benim cebime giren, benim cebimden çıkandan çoksa huzurlu olurum ve hükümetimi başarılı bulurum. Başka ne anlatsanız boştur. Ha, yalnız burada bir noktanın altını çizmek gerekir ki, bütün bu rekor mekor laflarının altında "ilerisi iyi olacak" kurnazlığı yatmaktadır. Zira, bu bir ümit vermedir ve "ümit vermek" de zaman kazanmanın en iyi yoludur.
Şimdi şurası muhakkak ki, bütün bu "parlak" görüntülerin gerçek yüzünü anlamayan insan sayısı giderek azalmakta. Çünkü artık zülfü yare dokunulmakta! Siz ne kadar allı yeşilli kartlar dağıtsanız, ne kadar nohut mercimek verseniz de uyguladığınız politikalar önce doğrudan bu insanları vuruyor. Geçenlerde Vatan Gazetesinde yayınlanan bir araştırmadan çıkan sonuca bir bakarsak demek istediğimizi sanırım daha iyi anlatmış olacağız. Buyrun:
Ortalama bir vatandaş ayda dolaylı vergiye ne ödüyor?
"Sigaradan akaryakıta kadar dolaylı vergiler halkın belini büküyor. 7 liralık sigaranın 5.47 lirası, 3.65 liralık 1 lt benzinin 2.44 lirası, 30 liralık cep faturasının 10 lirası vergiye gidiyor. Ortalama bir vatandaş dolaylı vergiye ayda 351 lira ödüyor"
Şimdi buna göre herkes kendi hesabını yapsın ve "dolaylı" olarak her ay ne kadar parayı "vergi" olarak devlete ödediğini bulsun ve "vergi mükellefi" olmadığını zannetmenin verdiği rehavetten kurtulsun. Söz gelimi, akaryakıta % 20 zam gelse, 200 bin dolarlık ciplere binenlere mi bu zam daha çok koyar, yoksa otobüse dolmuşa binenlere mi?
Ancak, işin daha da vahim bir yanı var! Borsa, ülkenin güvenlik meselelerini perdelemekte resmen bir araç olarak kullanılıyor. İşte size Emin Pazarcı'nın "Borsa bizimle alay ediyor" başlıklı makalesinden cümleler:
-PKK`lı katiller, Beytüşşebap`ın Beşağaç Köyü`nde 12 vatandaşımızı kurşuna dizdiler. Türkiye`yi yasa boğdular... Borsa hiç tınmadı.
-Ardından askeri birliğimiz pusuya düşürüldü. 13 askerimiz şehit edildi. Bir günde 15 şehit birden verdik. Türkiye alabildiğine gerildi... Borsa, zirveden zirveye koştu. Türkiye kan ağlarken, İMKB tarihi rekorlar kırdı!
-Borsa, Türkiye tablosuyla taban tabana zıt bir seyir izledi. Sanki bir başka ülkede faaliyet gösterirmiş gibi davrandı. Şehit haberi geldi... Bizim Borsa bayram yaptı. IMKB, hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Borsa yatırımcıları kârlarına kâr kattı.
-Şehit haberi geliyor... Borsa bayram havası içine giriyor! Ermeni Tasarısı ile Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Tarihimizin en büyük haksızlıklarından birini yaşıyoruz... Borsa rekor kırıyor! Terör gerginliği içine giriyoruz... Borsa, "lay, lay, lom" yapıyor!
-İMKB, sanki bizimle ve Türkiye`deki gelişmelerle alay ediyor. Sanırsınız, İstanbul`da değil, bir başka ülke şehrinde faaliyet gösteriyor. En acısı da Borsa`ya bakıp, bu ülkenin ekonomisi hakkında yorumlar yaparak kendimizi kandırıyoruz!
(Makalenin tamamı için: http://www.tumgazeteler.com/?a=2293211 )
Bütün bunları okuduktan sonra şu "borsa" işine dönüp bir daha bakarsınız herhalde...
...
Sayın okuyucu,
İşin artık ancak mizahî bir dille anlatılacak vaziyete gelmesi bir yana, milletin gözünün içine baka baka bütün bunları söyleyebilmek de gerçekten bir beceri işi olsa gerek. Yahu vatandaş bunları dinler, dinler de sonra dönüp bir de kendi cebine bakıp kafasını size doğru şöyle bir çevirirse ona ne cevap vereceksiniz? Onun "cep delik, cepken delik" vaziyetini "borsa'nın tarihi rekorları" ile izah etmeye devam edebilecek misiniz?
Eskiler anlatırlardı; Demokrat Parti iktidarı'nın ilk yıllarında CHP cihetinden gelen bu türden muhalefete merhum Menderes radyodan şu mealde bir cevap vermiş: "Buna vatandaşımız karar versin. Herkes kendi cebine bir baksın, cebi daha önceki hükümetler döneminde mi yoksa bizim dönemimizde mi dolu?" Haberi kahvede dinleyenler birbirlerinin gözüne bakıyor ve biri dayanamayıp cebinden bir paket "YENİCE SİGARASI" çıkarıp masanın üstüne koyarak; "Vallaha doğru söylüyor, eskiden "KÖYLÜ CİGARASI" içerdik, şimdi bunu içiyoruz!" diyor. Ayrıca o dönemde -herkesin cebinde bulunabilir hale geldiği için- kâğıt 2.5 Liralara da "Yel önü" denir olmuş...Yani bundan meramımız bir devrin muhasebesini yapmak değil halkın olaylara kendi cephesinden nasl baktığını vurgulamaktır. Benim cebime giren, benim cebimden çıkandan çoksa huzurlu olurum ve hükümetimi başarılı bulurum. Başka ne anlatsanız boştur. Ha, yalnız burada bir noktanın altını çizmek gerekir ki, bütün bu rekor mekor laflarının altında "ilerisi iyi olacak" kurnazlığı yatmaktadır. Zira, bu bir ümit vermedir ve "ümit vermek" de zaman kazanmanın en iyi yoludur.
Şimdi şurası muhakkak ki, bütün bu "parlak" görüntülerin gerçek yüzünü anlamayan insan sayısı giderek azalmakta. Çünkü artık zülfü yare dokunulmakta! Siz ne kadar allı yeşilli kartlar dağıtsanız, ne kadar nohut mercimek verseniz de uyguladığınız politikalar önce doğrudan bu insanları vuruyor. Geçenlerde Vatan Gazetesinde yayınlanan bir araştırmadan çıkan sonuca bir bakarsak demek istediğimizi sanırım daha iyi anlatmış olacağız. Buyrun:
Ortalama bir vatandaş ayda dolaylı vergiye ne ödüyor?
"Sigaradan akaryakıta kadar dolaylı vergiler halkın belini büküyor. 7 liralık sigaranın 5.47 lirası, 3.65 liralık 1 lt benzinin 2.44 lirası, 30 liralık cep faturasının 10 lirası vergiye gidiyor. Ortalama bir vatandaş dolaylı vergiye ayda 351 lira ödüyor"
Şimdi buna göre herkes kendi hesabını yapsın ve "dolaylı" olarak her ay ne kadar parayı "vergi" olarak devlete ödediğini bulsun ve "vergi mükellefi" olmadığını zannetmenin verdiği rehavetten kurtulsun. Söz gelimi, akaryakıta % 20 zam gelse, 200 bin dolarlık ciplere binenlere mi bu zam daha çok koyar, yoksa otobüse dolmuşa binenlere mi?
Ancak, işin daha da vahim bir yanı var! Borsa, ülkenin güvenlik meselelerini perdelemekte resmen bir araç olarak kullanılıyor. İşte size Emin Pazarcı'nın "Borsa bizimle alay ediyor" başlıklı makalesinden cümleler:
-PKK`lı katiller, Beytüşşebap`ın Beşağaç Köyü`nde 12 vatandaşımızı kurşuna dizdiler. Türkiye`yi yasa boğdular... Borsa hiç tınmadı.
-Ardından askeri birliğimiz pusuya düşürüldü. 13 askerimiz şehit edildi. Bir günde 15 şehit birden verdik. Türkiye alabildiğine gerildi... Borsa, zirveden zirveye koştu. Türkiye kan ağlarken, İMKB tarihi rekorlar kırdı!
-Borsa, Türkiye tablosuyla taban tabana zıt bir seyir izledi. Sanki bir başka ülkede faaliyet gösterirmiş gibi davrandı. Şehit haberi geldi... Bizim Borsa bayram yaptı. IMKB, hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Borsa yatırımcıları kârlarına kâr kattı.
-Şehit haberi geliyor... Borsa bayram havası içine giriyor! Ermeni Tasarısı ile Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Tarihimizin en büyük haksızlıklarından birini yaşıyoruz... Borsa rekor kırıyor! Terör gerginliği içine giriyoruz... Borsa, "lay, lay, lom" yapıyor!
-İMKB, sanki bizimle ve Türkiye`deki gelişmelerle alay ediyor. Sanırsınız, İstanbul`da değil, bir başka ülke şehrinde faaliyet gösteriyor. En acısı da Borsa`ya bakıp, bu ülkenin ekonomisi hakkında yorumlar yaparak kendimizi kandırıyoruz!
(Makalenin tamamı için: http://www.tumgazeteler.com/?a=2293211 )
Bütün bunları okuduktan sonra şu "borsa" işine dönüp bir daha bakarsınız herhalde...
...
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Pazartesi, Nisan 19, 2010
Etiketler: Ekonomi Yazıları
Posts Relacionados
0 yorum:
Yorum Gönder