Ona "başüstüne!.." demeden önce kendisine şunu soralım: İki dilli bir devlet olunca mesela kan duracak ve her şey durulacak mı?!... Hem bütün bunların bir kapitalist oyunu olduğunu söyleyeceksin, hem de onların taleplerini yerine getirerek ve hâttâ "yeter ki bu kan dursun" ucuz romantizmi içinde "kırk parçaya ayrılmaya" dahi razı olarak güya onların bu oyununu bozmuş olacaksın!
Bakın ben burada bu vesile ile başka bir şey diyeceğim. Daha önce de yazmıştık, bütün bu sakat düşüncelerin temelinde şu var: Sosyalizm evrenseldir ve muhatabı bütün insanlıktır. Musevilik hariç, diğer büyük dinler de evrenseldir ve onların da muhatabı aynı şekilde bütün insanlıktır. Fakat devletler kendi politikalarını kendi jeopolitik konumlarına göre belirlemedikçe onun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamazlar! İşte Atatürk'ü farklı kılan şey evrensel düşünce ile yerel zorunluluklar arasındaki çizgiyi iyi belirleyebilmesidir. Bu inceliği anlayamazsanız işte böyle savunduğunuz ideolojinin elinde oyuncak olur ve karşı durduğunuzu zannettiğiniz emperyalizmin ekmeğine akılsızca yağ sürer durursunuz!..
Bu "çok akıllı" ve bir o kadar da hümanist duygularla içi dolup taşan yazar vatandaş konu ile ilgili İsviçre örneğini vererek ve onun üç dilli bir devlet olduğunu belirterek içimizi bir hayli rahatlatıyor(!) olsa da bu konuyu ilkokul çocuklarının dahi tartışmaya değer bulacağını sanmadığımızdan, bunu geçecek ve konunun özüne dönecek olursak; burada bizce asıl üstünde durulması gereken şey şudur: Bu sivrisinekvari, habire oramızdan buramızdan bizleri durmadan sokup duran acayip fikirler(!) hangi bataklıktan üremektedir?
Doğrusunu isterseniz, birkaç günden bu yana Dr. Hasan İleri tarafından ısrarla altı çizilen bir konuyu köşemize taşımaya hazırlanıyorduk. Bugün bu zat-ı muhteremin ağzındaki baklalar böyle pat diye ortaya saçılınca hem Dr. Hasan İleri'nin görüşleri bir kez daha teyid edilmiş oldu, hem de bizim bu konuya girmemiz için önemli bir gerekçe hasıl olmuş oldu.
Geçtiğimiz Pazar günü Ulusalkanal'da yayınlanan "Politikanın Nabzı" programında konuşan Hasan İleri şunları söylüyordu:
"CHP sosyal demokrattır, Atatürkçü değildir! Sosyal Demokrasi diye bir görüş vardır, Atatürkçülük diye ayrı bir görüş vardır. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Kemalist değildir, sosyal demokrattır. Sosyal Demokrasi, Ulusalcılığı aşılması gereken bir kavram olarak görür! Mustafa Kemâl'in Sosyal Demokrasi söylemini ağzına aldığı tek belge vardır, 13 Mayıs 1925 tarihli "Sosyal Demokratları Yasaklama Kararnâmesi"dir! Mustafa Kemâl'in ideolojisinin neyi yetmiyor da sosyal demokrasiye gidiyorsunuz?"
Biz de bugüne kadar yazıp çizdiklerimizle bu ülkeye hakim kılınmaya çalışılanın "Liberal Demokrasi" olduğunu ve bunun da Atatürkçülükle bir ilgisinin olamayacağını söyleyip duruyorduk. Bu noktadan sonra kendisini solda gören aydınların ve özellikle kendisini Sol'un kalesi olarak kabul eden CHP'ye mensup partililerin şapkayı öne koyup düşünmesi zamanıdır. Çünkü açıkça görülüyor ki, Atatürkçü'lük bambaşka bir şeydir ve kendine özgü bir ideolojisi vardır. Onun da adı "Müdafaa-i Hukuk ideolojisi"dir. Bu durumda kendisini Atatürkçü olarak tanıtanların gerçek konumlarını belirlemeleri gerekmektedir. Zira, bir koltukta iki karpuz taşımaya kalkışmak çok yorucu ve yıpratıcı bir iştir. Eninde sonunda birinden birini bırakmak gerekir.
Bu noktada, bir kez daha altını çizelim ki, bizim "Sol"a karşı özel bir tavır içine girmişliğimiz yoktur. Dileyen beğendiği ideolojiyi elbette benimseyebilir ve ülkesinin sorunlarına o yoldan meşru çözümler arayabilir. Anlatırsa dinleriz, yazarsa okuruz, sorarsa fikrimizi söyleriz. Yeter ki durduğu yeri iyi bilsin ve bilerek-bilmeyerek ne kendisinin ne de başkasının kafasını karıştırsın. Ve yeter ki de, tek "mış gibi, muş gibi, müş gibi..." görünmesin...
...
NOT.1: Sözkonusu makalenin linki: http://www.odatv.com/n.php?n=korkmayin-bir-baska-resmi-dil-ile-ulke-bolunmez...-2609121200
NOT.2: Dr. Hasan İleri tarafından kaleme alınan ve "HASAN İLERİ´DEN SİYASİ TARİHE BİR NOT" başlığı altında, Türkiye'deki Sosyal Demokrasi'nin tarihine dair bilinmeyenlerin anlatıldığı önemli bir makale var. Adresi de şu: http://www.balikesirpolitika.com/detay2a.asp?id=486
0 yorum:
Yorum Gönder