KAPİTALİZM:
Gerçek, kartezyen bilgiye dayanmakla birlikte göstermekle yetinmez; talepkardır. Soru sorar.
'ORYANTALİZM' ve BATI'NIN İDEOLOJİK HAKİMİYETİ : HALAYIKLAR,KAPIKULLARI..
Batı, her zaman 'öteki' hakkında berbat bir imgeler/semboller dizini ve hiyerarşik bir yapı üretmiştir: Karakafalı, barbar, vahşi, geri, uyuşuk, fanatik, hırsız, maço, saldırgan vs. Önce küçümseme ve hor görme, ardından koruyucu 'papaz' tavrı gelir. Bu tavırla gelen mesajın virüsü/truva atı, bulaşıcısı her zaman köleleştirme, ardından kendinden nefret ve kimliklerin inkarıdır. Bu sömürü ilişkisinin ayrı bir jargonu/dili vardır. İçlerinden bir kısmı daha yakındır kamçılı kolonyaliste; çiftliğin kâhyası mertebesine yükseltilir. Bunlar kapıkullarıdır. Diğer 'ötekilere' karşı 'elçi' görevini yaparlar. Misyonerler ve devşirmeler alınlarındaki secde izinden tanınırlar. Bugün de hemen hemen aynı format ve konsept hakimdir Doğu Batı ilişkilerine.
Kolonyalist Batı'nın şifreleri üzerinde çalışma yapan Edward Said, “tarihin insanlar tarafından icat edildiği”(1) fikrine katıldığını söyleyerek, bu fikrin coğrafyaya da uygulanması
İki ten/sınıf/servet/insan arasında ortaya çıkan kültürel 'artık değer', kolonyalistin varlığının, 'istilacı' tarafından 'hak' edilmiş kazancı, meşruiyet sembolüdür.
Özneyi hükümran kılan Batılı yani diğer taraftaki 'farklı', kendi ideolojisini 'Ortak Avrupa Kültürü' hasisliğine hapsederken, süreci diyalektik olarak da baskılayarak geçmişten geleceğe kontrol etmek ister.
Avrupa Uygarlığı'nın ırksal bağlamı, sömürgeciliğin coğrafi olarak üniter ve Hıristiyan yapısı ve sınırlarıyla muhkem ve muktedir kılınır.
Ezen ve ezilenin, Katolik/Müslümanın, zengin/yoksulun, sarışın/esmerin, Batılı/Doğulu'nun ve uzayan bu listenin aşılması empati ve demokrasi ile mümkün değildir.
Çünkü biri varlığını, diğerinin öyle/'öteki' kalmasına borçludur.
Sömürgeci istila ile oryantalist imgeler arasında etken/edilgene tekabül eden ortak bir sözlük kullanılır. Sömürgecinin çıkarlarıyla, Batılaşma zihniyeti, ithal kahramanların önderlik ettiği 'aydınlanma' fikriyatı arasında önemli birliktelikler kurulmuştur. Çünkü 'Doğu', aydınları dahil tüm kavram ve kurumlarıyla 'Batı' üstünden tanımlanmaktadır.
Sartre'ın belirttiği gibi Batı, kendisini uygarlığın yegane mümessili olmasını, Doğu'nun barbar olmasıyla ilintilendirir.
Peki bu Türk aydını için kabul edilir/sindirilebilir bir tanımlama mıdır?
* * *
(1)Edward W. Said’in Oryantalizm,
(2)Meyda Yeğenoğlu/ Sömürgeci Fantaziler-Metis S/12
http://www.odatv.com/n.php?n=bedri-baykam-bu-oyuna-dur-demistir--0604101200Coğrafi olarak 'Aynı' olana verilen doksolojik/yüceltici 'değer', Avrupa'lının sömürüsünü/işgalini/egemen kültürüne/ırkına itibar iadesi, aidiyetine verilmiş ayrıcalıklı kimliğin hak ve zenginliklerin beratıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder