25 Nisan 2020 Cumartesi

"Ermeni ve Kürt sorunu" yaratmada Bulgar Komitacılığı "deneyimi" ve bundan istifade eden İngiltere



Her fırsatta Türkiye Cumhuriyetinin (amiyane tabirle) "tekerine taş koymak" için kullanılan "Ermeni Meselesi" ve daha sonra devamında "Kürt Sorunu" olarak Batılı devletlerce, sürekli altı ısıtılarak sıcak tutulan meselelerin kimin "patenti" altında üretildiğine baktığımızda, tarih bize İngilizleri işaret ediyor.

Çok tarihçi tarafından gözardı edilen ve bir çoğu tarafından da "birbirinden bağımsız gelişen olaylarmış gibi" ele alınan bu meselelerin "ilk denemesi" Bulgarların Osmanlılardan koparılması çalışması idi ve başarılı da oldu. "Slav milliyetçiliği" ve "Ortodoks Hristiyanlığı" çerçevesinde, Rus Çarlığı tarafından tarafından uygulamaya konulan, Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere ve İtalyan devletleri tarafından da "sessiz kalınmak suretiyle" onaylanan bu projeden, gün geldi o günün İngiliz devleti de istifade etti! 


Bu durumun kısa hikayesini de, yakınlarda rahmet-i rahmana kavuşan gazeteci-yazar Orhan Koloğlu'nun 1998 yılında yayınlanmış olan "Avrupa kıskacında Abdülhamid" adlı kitabından okuma şansı buluyoruz. 

Makalemizin başlığından da anlaşılabileceği üzere, Osmanlının yıkılışını hızlandırmak ve Hindistan'da kurduğu sömürge düzenini bilhassa kuzeyindeki Rus tehlikesinden korumak için  İngiltere, doğu Anadolu'da kendisine "bağımlı" bir Ermeni devleti kurarak, kendince bu tehlikeyi def'etme çaresi bulmuş oldu. Yöntem ise belliydi; Osmanlıyı, önce (tıpkı Rusya'nın 1877'de yaptığı gibi) tebaasına zulmeden bir devlet olarak dünya kamuoyuna tanıtmak, ardından da "bu zulme baş kaldırmak için" tıpkı Rusların Bulgarlara yaptırdığı gibi, Ermenilere de silahlı çeteler kurdurtmak! (Hınçak, Taşnaksütyun vb.) Ve bütün bunlardan neredeyse bir asır sonra "başarısız olan" ikinci Ermeni Silahlı Terör örgütü ASALA ve o da başarısız olunca "Kürt sorununu çözmek için" ortaya çıkarılan malûm PKK Terör örgütü!.. Hepsinde de yöntem aynı!

Şimdi burada duralım ve kendi sözlerimize nokta koyalım ve Koloğlu'nun kitabındaki konu ile ilgili sayfalara göz atmaya geçelim. (Not: Kitabın PDF dosyasındaki sayfalarını yazıya çeviremediğim için, onları resim olarak veriyorum. Bilginize...) 



* * *

Evet, durum bu! "Çıkarları uğruna Osmanlının Ermeni ve Müslüman tebaasını karşı karşıya getirerek, onları bir "mukateleye (karşılıklı kırıma) zorlayan" İngiliz emperyalizminin ve onun artığı ile beslenmek için sıraya giren diğer emperyalist ülkelerin bu insanlık dışı politikalarını görmezden gelen başta "sosyal demokratlar taife" olmak üzere, Türklerden başka herkese acıyan bütün T.C vatandaşlarının izanına sunulur!." diyelim ve noktayı koyalım!..

***

NOT: Makalede kullandığımız görsel, sayın İsmail Pehlivan'ın "Osmanlı'da Terör" adı ile yayınlanan ve Bulgar Komitacılığına ışık tutan önemli kitabın kapağına aittir. Konu ile alakalı bulduğumuz için kullandık, dileriz bir sorun olmaz. Olursa da derhal kaldırtmak onlar için bir hak, bizim için de bir görevdir. Saygıyla..  

0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.