Bütün "korku"ların kendisinden köşe bucak kaçtığı sayın başbakanımız, böylece bir korkuyu daha "korkuttu" ve bir korku daha kendisini bekleyen o kaçınılmaz sondan kendisini kurtaramadı. Sayın başbakanımızın o, meşhur, o, Osmanlı'ya has, heybet ve azametinden öyle bir korktu, öyle bir korktu ki, onun da diğerleri gibi dizlerinin bağı çözülüverdi, direnemedi, "tırstı" ve "kaçtı"!
Gerçi, kendileri daha iyi bilir ya, geride; "bölünme korkusu", "terörist başı ile anlaşma korkusu" vs. gibi hepi topu üç beş "dandik korku" ya kaldı, ya kalmadı. Allah'ın izniyle onların da üstesinden gelip, alnının "ak"ıyla bu işin de içinden çıkacak olan yine benim başbakanımdır. Bundan kimsenin şüphesi olamaz! Bu konuda kimse bîtaraf da kalamaz. Kalan olursa, onun da hakkından oracıkta geliverir, onu da "bertaraf" ediverir, evvel Allah, sonra sayesinde ve anında ve hem de saniyesinde!
Bütün bunlar karşısında, kendine "MİLLİYETÇİ" diyenler ne yapıyorlar peki?
Efenim, neymiş, ayin tarihi olarak 15 Ağustos özellikle seçilmiş. Çünkü, 15 Ağustos "Pontus Bayramı" imiş. Bak, bak şimdi, şunlara bak! Şimdi bundan da mı korkacaz yani! Yaa, ya ortalıkta yiğitçe dolaşın, dolaşamıyosanız gidin münzevi bi hayat yaşayın, ayak altında kalabalık etmeyin!
Bir de şu dediklerine bakın:
"Ayin"e gelen bin beş yüz, iki bin kişilik gurubun içinde yer alan Ortodoks gençler Pontus Devleti haritalı tişörtler giyiyorlarmış ve haritanın altında Yunanca "Pontus, vatanımız" yazılıymış. Resimlerini de yayınlıyorlar..Ha, bi de şu: Türk bayraklı tişörtler giymiş olan gençler tören alanına yaklaştırılmamışlar. Halbu ki, işin gerçeği şu: Trabzon Emniyeti, ayin karşıtı Ergenekoncu teröristlere karşı yaptığı bir operasyonda Türk bayrağı desenli 500 tişört ele geçirdi. Bunu HaberTurk 16 Ağustos 2010'da aynen şöyle yazdı:
"Türk bayrağı desenli 500 adet tişört ele geçirildi. Trabzon Emniyeti Terörle Mücadele ekiplerinin ayin öncesi yaptıkları operasyonda 12 kişi de gözaltına alındı".
Halbuki, bakın benim başbakanımın "Diyanet İşleri Başkanı" muhterem Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ne diyor:
"Sümela ayini yetmez, Tarsus’taki Saint Paul Kilisesi’nin de yeniden kiliseye dönüştürülmesi gerek. Sümela, Akdamar, Saint Paul gibi, Hıristiyanların din özgürlüğü adına atılan adımları dinimiz ve tarihi geleneğimiz açısından son derece gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu asla bir kaygı konusu olmamalıdır."
Hay senin taşaını yeyim be! Kimin başkanı, kimin başkanı...
Kusura bakmayın gözlerimde biriken yaşları biraz daha tutarsam fışkıracak...Bana müsaade...
"YAŞASIN İLERİ DEMOKRASİ HAMLELERİ, YAŞASIN AÇILIMMM, ÇOK YAŞA SEN BAŞBAKANIMMM!.."
Hörmetler...
Yorum Gönder