11 Temmuz 2013 Perşembe
ALLAHSIZLIK DİZ BOYU!..
Yukarıda resmi yer alan eli bastonlu vatandaş ödeyemediği su borcu yüzünden hapise atılmış ve bu durum dün itibarı ile bütün haber sitelerinde ve tv.lerde yayınlanmıştır. Haberin detayını merak edenler aşağıdaki linkten ona ulaşabilirler.
Belki her gün yüzlercesinin, binlercesinin yaşandığı, fakat ancak arada bir ancak böyle bir tanesinin haber olduğu bu ülkede bu durum, diğer herşey bir yana; "Müslüman" olmakla övünmeyi bir refleks haline getirmiş bir ülkenin hakiki durumunu ortaya sermesi bakımından tam bir utançtır, rezalettir ve tam anlamı ile bu ülkede ne gibi bir allahsızlık ve kitapsızlığın hüküm sürdüğünün ve buna sebep olanların ve kayıtsız kalanların suratlarına ve sıfatlarına defalarca çarpılası bir delilidir!
Kölelik, faiz, haksız kazanç, hak/emek gaspı gibi insan haysiyetine uymayan ne varsa onu yeryüzünden kaldırmak için görevlendirilmiş ve bu uğurda eline kılıç alıp canını ortaya koymuş, sadece bu yönüyle dahi hürmet, saygı ve takdire fazlası ile layık bir Resulun ümmetine mensup olmakla iftihar ettiklerini iddia edenler, O'nun; "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" ihtarını ise anlaşılıyor ki görmezden geliyorlar.
Adamcağız tv.de diyor ki: "Bir oğlum var, 20 TL yevmiye ile çalışıyor. Onun eline bakıyoruz. O da boğazımıza yetmiyor ki..."
Ayrıca, malûl olduğu halde canını dişine takıp çalışmış, tahakkuk ettirilen "faizin" epey bir kısmını da ödemiş! Ne var ki, ipin ucu kaçınca faiz yeniden katlanmış!..
Mesele öyle bir mesele ki, neresinden tutmaya kalksan ordan dökülür!..
Çalışan oğulun günlüğü "20 TL!".. Babasına da bakıyor!..
Bu oğul evli midir, çoluğu çocuğu da var mıdır acaba diye merak etmeye dahi korkuyorum!..
Bir diğer soru, borcun kaynağı ne?
Su!..
Hani denir ya, Allah'ın suyu!..
Kapitalist düzenin diğer her şey gibi emtia haline getirmeyi başardığı, "en çok tüketilen" olması nedeniyle "liberal piyasa"ların iştah kabartan en gözde "mal"ı!..
Peki, bu "Allah'ın suyu"na" faiz üstüne faiz bindiren kim?
Belediye!..
Yani varlık sebebi "kamuya hizmet" olan bir kurum!..
Nokta!..
Haber, her ne kadar okuyanına: "Oh, iyi bari ya, olay mutlu sonla bitmiş yaşasın hayırsever insanlar!.." dedirterek sonlansa da, fakirliği sabredilmesi gereken bir kader olarak insanlığa kabul ettirmenin sahtekârlığın daniskası olduğunu ve hele bunu bir de İslamiyete yamamaya kalkmanın ahlâksızlıktan da öte, tam anlamı ile bir allahsızlık olduğunu her vesile ile tekrar tekrar söylemek gerekiyor!
Bunun aksini iddia ederek İslamiyet adına ahkâm kesenlere, Müslümanlığı şekil ve ritüelle sınırlamaya kalkanlara karşı bu gerçeğin daima altını çizmek, Allah'ül alem ya, bir Müslüman için bir farz mertebesinden daha aşağıda olmasa gerek!..
Ağızları; "sapasağlam adamsın, çalışssana!.." cümlesine alışık olanlara cevap olarak "20 TL yevmiye!.." yetmez ise daha ne yetecek?..
Hülasa, yok öyle "Allah versin, inayet olsun" deyip geçmek, bir insanı diğerinin şefaatine terk etmek!...
NOT: İslamiyet üzerinden yapılan riyakârlık o kadar ileri boyutlara ulaştı ki, çarpık bir sistemin doğal sonucu olan ve enine boyuna ele alınması gerekli olan bu konuyu, fakirliği ve zenginliği Allah'ın rıza gösterilmesi gereken bir takdiri gibi sunuyor ve her Müslümanım diyen de bunu böyle kabul etsin istiyor. Durum bu olunca, bizim de meseleye bu yönden yaklaşmamız kaçınılmaz oluyor.
---------------------
Haberin Linki: http://www.adanakent.com/adana/cezaevine-giren-gorme-engelli-hakki-aktasi-lise-ogrencileri-kurtardi-h41297.html
0 yorum:
Yorum Gönder