7 Nisan 2013 Pazar

Orhan Gencebay, Kadir İnanır ve Kürt Barışı?..


Sanki bütün mesele, bir anlık öfkeye kapılarak kavgaya tutuşmuş ve birbirinin yakasını bir türlü bırakmaya yanaşmayan iki tarafı Allah rızası için aralamakmış gibi bir havayla ortaya sürülen bu "pis tezgâh"ı milletten gizlemek, pardon; "millete anlatmak" üzere belirlenen "ne idüğü belli" bir takım zevatın arasına, malûmunuz, sanat camiasından Orhan Gencebay ve Kadir İnanır gibi bir takım insanlar da serpiştirilmiş bulunuyor. 

"Bu iş size düşer abiler!.." gazıyla, kendilerini bu meseleye müdahaleye manen sorumlu hissetmiş insanlar havasına giren ve iki tarafı(!) "barıştırmak" için kolları sıvayan bu iki ağır abi, barıştan ve anaların gözyaşlarından dem vurarak güzel güzel ortalıkta gezinirken, gazeteci Sabahattin Önkibar ortaya öyle bir kılçık attı ki, yenir yutulur gibi değil!

5 Nisan tarihli Aydınlık Gazetesindeki köşesinde şöyle yazmış Önkibar:

Gencebay ile Kadir’i, mama deyip Ulusoy mu ikna etti?

Rahmetli Saffet Ulusoy, kardeşi Yılmaz Ulusoy’un atraksiyonlarını anlatmak için bir yurt dışı seyahatında bana “ O ne İngiluzdur. Nereden girup, nereden çikacağını kimse kestiremez” demişti.

Gerçekten Yılmaz Ulusoy bütün siyasi partilerle iyi geçinen bir isim. Dahası, Karadeniz kökenli pek çok sanatçının onlarca yıldır hamisidir ki mesela Kadir İnanır’a TGRT’den milyonlarca dolarlık dizi film rollerini Enver Ören kanalı ile birebir ayarladığının şahidiyim.

Aynı şekilde Yılmaz Ulusoy Orhan Gencebay’ın çok yakınıdır ve Gencebay’ın İMKB ve SPK ile borsayı manipüle etme iddasıyla başı derde girdiğinde seferberlik ilan etmişti.


Önceki akşam kamuoyunda iyi tanınan eski siyasi ünlü bir Karadenizli’den şunu dinledim:


-”Gencebay ile Kadir, Yılmaz Ulusoy’un müritleri gibidir. Paralarını Yılmaz işletir. Kadir İnanır bir ara Silivri’da yatanlara selam gönderince Yılmaz feveran edip, “Silivri’de mama yok oğlum,mama Tayyip’de” dediğini kulaklarımla işittim. Dolayısı ile Kadir İnanır’ın son tavırları ve Gencebay’ın tutumu tamamen Yılmaz Ulusoy’un yönlendirmesiyledir. Hem Kadir, hem Orhan mama’ya teslim olmuştur.”


Tabii bunlar gıyapta söylenendir... Yılmaz bey, hayır öyle değil derse ona da yer veririz.


* * *


Evet, sizin de farkettiğiniz gibi, cevap abilerden değil Yılmaz beyden bekleniyor. Ne de olsa "mamalar" ona emanet!


Eh, kolay değil tabii abilik! Dimyat'a pirince yola çıkarken karizmayı çizdirmek de var!..


...





0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.