28 Kasım 2010 Pazar
Yürek burkan bir gözlem
Sayın başbakanımızın cansiperane çalışmaları sayesinde, kişi başına düşen milli gelirimizin 15.000 Dolarlara ulaştığının haberi ile sevinçten tam da havalara hoplamaya zıplamaya hazırlanırken, bugün Vatan Gazetesi yazarlandıran Can Ataklı'nın köşesinde naklettiği bir haber, ağzımızın tadını kaçırmaya yetti.
Nakledilen haber şu:
"Sevgili Can Ataklı; 21 Kasım 2010 günü mahalle kasabına gittim. Kasaba gelen bir vatandaş utana sıkıla elindeki paketi kasaba verdi. Kasap fiyat söyledi parasını aldı gitti. Kasaba “Hayrola” dedim “Nedir bu?” Meğer parası olmayanlar Kurban Bayramı’nda gelen etleri kasaba para karşılığında satıyorlarmış. Durum bu kadar vahim demek ki. Yazıp duyurursanız halk ve yöneticiler okusun. Olayın geçtiği yer Kırklareli’dir. Bilgilerinize, selamlar. Ş.M"
"Benim vatandaşım" bu nankörlüğü ne zaman bırakacak acaba, değil mi "benim" sayın ve değerli başbakanım?!..
Nakledilen haber şu:
"Sevgili Can Ataklı; 21 Kasım 2010 günü mahalle kasabına gittim. Kasaba gelen bir vatandaş utana sıkıla elindeki paketi kasaba verdi. Kasap fiyat söyledi parasını aldı gitti. Kasaba “Hayrola” dedim “Nedir bu?” Meğer parası olmayanlar Kurban Bayramı’nda gelen etleri kasaba para karşılığında satıyorlarmış. Durum bu kadar vahim demek ki. Yazıp duyurursanız halk ve yöneticiler okusun. Olayın geçtiği yer Kırklareli’dir. Bilgilerinize, selamlar. Ş.M"
"Benim vatandaşım" bu nankörlüğü ne zaman bırakacak acaba, değil mi "benim" sayın ve değerli başbakanım?!..
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Pazar, Kasım 28, 2010
Etiketler: Türkiye laik ve sosyal bir hukuk devletidir?
Posts Relacionados
0 yorum:
Yorum Gönder