Kimin umurunda değerli kardeşim, kimin umurunda?
Ankara'da epey bir zamandır koltuk hesaplarından gayrı başka hesap yapılmadığını, kim nereden, kiminle, nasıl bir koltuk kapar, nasıl ikbâle erer, hesapların bundan ibaret olduğunu bilmez misin?!. Bu hesapların sonunda büyük ihaleler var, son model arabalara kurulup, anlı şanlı güzellerle ultra modern otel odalarında al takke ver külah olmak var! Katlar var, yatlar var! Bu nedenle bu çığlıklar, bu feryatlar, bu figanlar Ankara'dan duyulmaz sevgili kardeşim, duyulmaz!
Onlar ölür, ölebilir, ölmelidir, bu onların görevi değil mi! Yan gelip yatmayacaklar ya, ölecekler elbette! Yollarız, giderler, görevleri gereği gerekirse ölürler! Çok gerekiyorsa patlatırlar bir nutuk: Kanları yerde kalmayacak! Kalır oysa, kalıyor kanlar yerlerde...Gencecik fidanlar bütün samimiyetleriyle ve vicdani sorumluluklarını ve milletlerine olan borçlarını unutmadan veriyorlar canlarını daha yirmili yaşlarında, hayatlarının baharında...Kim duyuyor, kim umursuyor! Onlar, o ıssız dağlarda, uçsuz bucaksız yalnızlıklarda, vatan topraklarında biz varız, bizler buradayız diyerek kahramanca öne atılırken, o millet televizyonlarda göbek havasına alkış tutuyor! Bunlar bir filmin senaryosu değil! Hayatlar, ölümler, kopan bacaklar, yarım kalan vücutlar bir gerçek!
Ne diyor büyüklerimiz! Kurtulalım bu hükümetten! Canı yananlara da nasihatları hazır: Sağcı isen şu partiye, solcu isen şu partiye git! Böyle yap ki deva bulsun dertlerin! Ya vatansever olmak! Ya işinde gücünde kendi halinde biriyken; yeter artık, hangi insafa, hangi vicdana sığar bu haksızlık diyerek ayağa kalkan vatanseverler! Onları hangi kategoriye sığdıracaksınız sevgili büyüklerimiz?
Beyler, arkadaşlar; artık yeter!
Siyaseti bir çirkefe çeviren bu bozuk zihniyetten medet ummayı kader bellemeye devam mı edeceğiz!?..Can verilecekse hep birlikte verilir, sıkıntı çekilecekse, hep birlikte çekilir! Milletinin şerefini ayaklar altına düşürmemek işini gencecik omuzlara yıkıp, arkasından “açılım” yapacağız diye olmadık kepazeliklerle bu şehit kanlarını kirletmek hangi vicdanın eseridir!
En kutsal bildiğimiz ne varsa onun uğruna, evlatlarımız, geleceğimiz, bayrağımız, şeref ve haysiyetimiz uğruna bugün bütün bunları kendine dert etmeyen kim varsa milli vicdanın cehenneminde sonsuza kadar kavrulacaktır. Bilesiniz!
8 Ağustos 2009 Cumartesi
BU EVLATLARA YAZIK DEĞİL Mİ!
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Cumartesi, Ağustos 08, 2009
Etiketler: Şehitlerimiz..., Türkiye'de Siyaset ve Siyasi Kültürümüz

Posts Relacionados
Yorum Gönder