1 Ocak 2009 Perşembe
Kimliksiz, Karaktersiz bir Toplum ?
Ne ? Türk mü dedin ? Irkçı faşist seni...
Evet, artık ben Türküm demek sizi totoriter,otoriter,lotoriter faşist yapıyor.
Ama Kürdüm demek, lotoliter motoliter yapmıyor. Türküm dediğinde ırkçı olursun alimallah! Kürdüm dersen, demokrat, devrimci..vs..
Geldiğimiz süreç tam manasıyla budur.
BOP Projesi kapsamında, bölgenin tarihsel bütünlüğünü ve Haçlı Emperyalizmi karşısında “kimliksizleştirme” politikası nazarınca müdahale altına alınışı görmeksizin tavır sergilemek, bunu demokrasi, ya da herhangi bir ideoloji adına yapmak, mutlak manada işbirlikçiliktir.
Kimliksiz, vatansız, bayraksız bir din yarattılar. Bunun yarattığı konjonktürde, insanların durumu içselleştirebilmesi için teraneler uydurdular...
Türk dersen, totoriter, otoriter, faşist, ırkçı, despot rejimci olursun, ama Kürt dersen sorun yok.
Türk ulusu dersen Ergenekoncusun, Kürt ulusu dersen ilerici, demokrat aydın devrimcisin...
George Soros (Velid bin Muğire) ve Rotzchild (Ebu Cehil) ekseninde gelişen bu durum, bölgenin “bop” iklimine uyarlanabilmesi için öngörülmüş bir karakter inşası sürecinin neticesidir.
23 ülkenin sınırlarını belirleyen bu çerçevenin hakimleşmesi adınadır bu durum...
YAHUDİ HEGEMONYASI!
Osmanlı bölünmeden “küçük İsrail” kurulamazdı. Lakin İspanya’dan sürülen Yahudilerin Abdülhamit’ten talep ettikleri toprak karşısında aldıkları yanıt belliydi. Tarih boyunca, toplumsuz-kimliksiz yaşamış Yahudiliğin; siyasal düzlemde etkinleşmesi bu durumu bu hale getirmiştir. Kimliksizleşme, bu anlamda bir Yahudi projesidir.
Osmanlı bölününce “küçük İsrail” kuruldu. Türkiye bölününce de “büyük İsrail” kurulur. Evet, tüm proje bu eksende gelişmektedir. Büyük İsrail’in anahtarı, Türkiye’nin bölünmesinde gizlidir. Kimliksiz, bayraksız bir İslam; tipik bir YAHUDİ projesidir. Bu gaza gelmiş olanların, kendisini sığaya çekmesi gerekir...
ANAYASA VE TÜRKLÜK
Emperyalizmin konjonktürel talepleri gereği, yeni anayasa süreci “bop” projesinin bölgesel koşullarına uydurulmuş bir dışgüdümlü projedir. Bu minvalde, temel amaç; “Özerk Kürdistan” inşa etmektir. Bunun dışında hiçbir amaç yoktur.
Anayasa’dan Türklüğü kaldırmak ile, daha fazla Türklük vurgusu yapmak; bölünmeye teşvik edecek her türlü girişim, bu süreçte emperyalizme yarayacaktır.
Emperyalizm, bu coğrafyada , etnik ve dinsel temelde çatışma yaratarak; halkların birbirini kırmasını; akabinde bölge haritasının yeniden tartışılarak “bop sürecine uygun bir hal” almasını öngörüyor.
O halde, bu çerçevede tavır sergilemek; işbirlikçilik olacaktır...
ÜTOPYALARI RAFA KALDIRALIM!
Bir sosyalist için sınır, bütün dünyadır. Bir muvahhid (tevhid eri ) için de durum aynıdır. Benim memleketim tüm yeryüzüdür. Sınıflar, sınırlar lağv olmalıdır. Lakin bu hedefe ulaşabilmek için öncelikle emperyalizm ile mücadele edilmelidir. Çünkü, mevcut sınıf ve sınırları yaratan olgu odur.
O halde, ütopik ve insani istemlerimiz dahi; bugün emperyalizme yarayabilir. Bu hakikat gereği; dile getirilen “ilgili talepleri” konjonktürel politik tavır sahibi bir tutumla ele almalıyız.
Aksi takdirde, maşa, oyuncak oluruz...
EMPERYALİZM İLE SAVAŞINIZ!
Ben bir Türküm. Kürt benim gardaşım! Aynı evin bireyleriyiz. Ne Kürt kürtlüğünden, ne de Türk türklüğünden utanmamalıdır.
Haçlı namussuzluğu, yeryüzünü kendisine dar eden Türk Müslümanlara, Türk ve Müslüman oluşuna pişman etmeye çalışıyor. Türküm dediğinizde sizleri ırkçı, faşist diye yaftalayarak; bunu söyletmemeye çalışıyorlar.
En nihayetinde sınıfsız toplumu savunsam da; Türk olmaktan utanmıyorum. Çünkü Türk demek; “toprakta özel mülkiyetin olmayışı demektir.” Yahudilerin Osmanlı’ya yerleşmesi öncesinde; ahilik, tımar gibi sistemler üzerinden kamuculuk demektir. Kadim devletçilik demektir. Türk demek, doğrudan bunlar demek olduğundan, bugün Türk demeyi; soykırım, öldürme, barbarlık, otoriter, totoriter, dikta, dükta gibi zırvalar ile eşdeğer kılıyorlar.
Emperyalizm ile savaşmayana devrimci denmez! Akıllı olmamız lazımdır.
SOROSYALİSTLER!
Bu durumdan etnik ırkçılık çıkartanlar da var. Türkün tarihsel karakterinin bu yüzünü görmeyip, bunu etnik bir söyleme dönüştürmek de “emperyalizme yarayacaktır.” Haçlı kendisi ile savaşanlara Türk demiştir. Türk’ün kapsayıcılığını görmeyip, etnik bir karakter ile formülize etmek, bizzat sürece katkı sunar.
Aynı şekilde, emperyalizmin siyasetine karşı olup, felsefesine karşı olmamak gibi bir tutarsızlığı da eleştirmeliyiz. Çünkü bu tutarsızlık, bizzat aynı köklerden besleniyor. Emperyalizmin siyaseti ile savaşalım, felsefesi ile savaşmayalım düşüncesi, bir takım ifrat odaklarının varlık sebebi haline gelmiş görünüyor...
Düşünelim, akledelim ve mücadele edelim...
Eren ERDEM / AYDINLIK GZT. / 22 Aralık 2012
Evet, artık ben Türküm demek sizi totoriter,otoriter,lotoriter faşist yapıyor.
Ama Kürdüm demek, lotoliter motoliter yapmıyor. Türküm dediğinde ırkçı olursun alimallah! Kürdüm dersen, demokrat, devrimci..vs..
Geldiğimiz süreç tam manasıyla budur.
BOP Projesi kapsamında, bölgenin tarihsel bütünlüğünü ve Haçlı Emperyalizmi karşısında “kimliksizleştirme” politikası nazarınca müdahale altına alınışı görmeksizin tavır sergilemek, bunu demokrasi, ya da herhangi bir ideoloji adına yapmak, mutlak manada işbirlikçiliktir.
Kimliksiz, vatansız, bayraksız bir din yarattılar. Bunun yarattığı konjonktürde, insanların durumu içselleştirebilmesi için teraneler uydurdular...
Türk dersen, totoriter, otoriter, faşist, ırkçı, despot rejimci olursun, ama Kürt dersen sorun yok.
Türk ulusu dersen Ergenekoncusun, Kürt ulusu dersen ilerici, demokrat aydın devrimcisin...
George Soros (Velid bin Muğire) ve Rotzchild (Ebu Cehil) ekseninde gelişen bu durum, bölgenin “bop” iklimine uyarlanabilmesi için öngörülmüş bir karakter inşası sürecinin neticesidir.
23 ülkenin sınırlarını belirleyen bu çerçevenin hakimleşmesi adınadır bu durum...
YAHUDİ HEGEMONYASI!
Osmanlı bölünmeden “küçük İsrail” kurulamazdı. Lakin İspanya’dan sürülen Yahudilerin Abdülhamit’ten talep ettikleri toprak karşısında aldıkları yanıt belliydi. Tarih boyunca, toplumsuz-kimliksiz yaşamış Yahudiliğin; siyasal düzlemde etkinleşmesi bu durumu bu hale getirmiştir. Kimliksizleşme, bu anlamda bir Yahudi projesidir.
Osmanlı bölününce “küçük İsrail” kuruldu. Türkiye bölününce de “büyük İsrail” kurulur. Evet, tüm proje bu eksende gelişmektedir. Büyük İsrail’in anahtarı, Türkiye’nin bölünmesinde gizlidir. Kimliksiz, bayraksız bir İslam; tipik bir YAHUDİ projesidir. Bu gaza gelmiş olanların, kendisini sığaya çekmesi gerekir...
ANAYASA VE TÜRKLÜK
Emperyalizmin konjonktürel talepleri gereği, yeni anayasa süreci “bop” projesinin bölgesel koşullarına uydurulmuş bir dışgüdümlü projedir. Bu minvalde, temel amaç; “Özerk Kürdistan” inşa etmektir. Bunun dışında hiçbir amaç yoktur.
Anayasa’dan Türklüğü kaldırmak ile, daha fazla Türklük vurgusu yapmak; bölünmeye teşvik edecek her türlü girişim, bu süreçte emperyalizme yarayacaktır.
Emperyalizm, bu coğrafyada , etnik ve dinsel temelde çatışma yaratarak; halkların birbirini kırmasını; akabinde bölge haritasının yeniden tartışılarak “bop sürecine uygun bir hal” almasını öngörüyor.
O halde, bu çerçevede tavır sergilemek; işbirlikçilik olacaktır...
ÜTOPYALARI RAFA KALDIRALIM!
Bir sosyalist için sınır, bütün dünyadır. Bir muvahhid (tevhid eri ) için de durum aynıdır. Benim memleketim tüm yeryüzüdür. Sınıflar, sınırlar lağv olmalıdır. Lakin bu hedefe ulaşabilmek için öncelikle emperyalizm ile mücadele edilmelidir. Çünkü, mevcut sınıf ve sınırları yaratan olgu odur.
O halde, ütopik ve insani istemlerimiz dahi; bugün emperyalizme yarayabilir. Bu hakikat gereği; dile getirilen “ilgili talepleri” konjonktürel politik tavır sahibi bir tutumla ele almalıyız.
Aksi takdirde, maşa, oyuncak oluruz...
EMPERYALİZM İLE SAVAŞINIZ!
Ben bir Türküm. Kürt benim gardaşım! Aynı evin bireyleriyiz. Ne Kürt kürtlüğünden, ne de Türk türklüğünden utanmamalıdır.
Haçlı namussuzluğu, yeryüzünü kendisine dar eden Türk Müslümanlara, Türk ve Müslüman oluşuna pişman etmeye çalışıyor. Türküm dediğinizde sizleri ırkçı, faşist diye yaftalayarak; bunu söyletmemeye çalışıyorlar.
En nihayetinde sınıfsız toplumu savunsam da; Türk olmaktan utanmıyorum. Çünkü Türk demek; “toprakta özel mülkiyetin olmayışı demektir.” Yahudilerin Osmanlı’ya yerleşmesi öncesinde; ahilik, tımar gibi sistemler üzerinden kamuculuk demektir. Kadim devletçilik demektir. Türk demek, doğrudan bunlar demek olduğundan, bugün Türk demeyi; soykırım, öldürme, barbarlık, otoriter, totoriter, dikta, dükta gibi zırvalar ile eşdeğer kılıyorlar.
Emperyalizm ile savaşmayana devrimci denmez! Akıllı olmamız lazımdır.
SOROSYALİSTLER!
Bu durumdan etnik ırkçılık çıkartanlar da var. Türkün tarihsel karakterinin bu yüzünü görmeyip, bunu etnik bir söyleme dönüştürmek de “emperyalizme yarayacaktır.” Haçlı kendisi ile savaşanlara Türk demiştir. Türk’ün kapsayıcılığını görmeyip, etnik bir karakter ile formülize etmek, bizzat sürece katkı sunar.
Aynı şekilde, emperyalizmin siyasetine karşı olup, felsefesine karşı olmamak gibi bir tutarsızlığı da eleştirmeliyiz. Çünkü bu tutarsızlık, bizzat aynı köklerden besleniyor. Emperyalizmin siyaseti ile savaşalım, felsefesi ile savaşmayalım düşüncesi, bir takım ifrat odaklarının varlık sebebi haline gelmiş görünüyor...
Düşünelim, akledelim ve mücadele edelim...
Eren ERDEM / AYDINLIK GZT. / 22 Aralık 2012
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Perşembe, Ocak 01, 2009
Etiketler: Seçilmiş Makaleler

Posts Relacionados
Yorum Gönder