Sevgili arkadaşlar,
26 Nisan 2022 Salı
Ve yangın çıktı...
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Salı, Nisan 26, 2022
0 yorum Etiketler: Emperyalist bir argüman olarak "Ermeni sorunu"
3 Mart 2022 Perşembe
Rusya Nereye?...
Ordular, onun bunun elinde bir ihtiras aleti olmaktan uzak tutulmalıdır
II. Dünya Savaşının en etkileyici fotoğraflarından biri olan bu fotoğraf, dünya savaş tarihinin en büyük tank savaşlarından biri olan ve Alman kuvvetlerinin "Blitzkrieg" (Yıldırım Harekatı) adını verdikleri savaş doktrini kapsamında Sovyetler Birliğine karşı gerçekleştirilen ünlü "Kursk Muhabereleri"nde çekilmiştir.
Rus siperleri üzerine yürüyen yüzlerce Alman tankının yarattığı dehşetin iki Rus askeri üzerinde yarattığı ruh halini bire bir yansıtan bu fotoğrafı önemli kılan diğer bir husus da, Sovyet ihtilali ile başlayan ve dini tümden yasaklamak adına işi kiliseleri kapatmaya kadar vardırmaya kararlı bir rejimin temsilcisi olan Stalin'nin, başlayan Alman saldırıları sonucu, "askerin moralini yükseltmek gerekçesi ile" 7 Ekim 1941'de din yasağını kaldırmasıdır. Resimde, hayatının son anlarını yaşadığını düşünen bu Sovyet askerinin, boynundaki haçı öpmesinin ardındaki hikaye de budur.
Böyle durumlarda, Atatürk'ün "Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir." sözünü hatırlamamak mümkün mü?
Sözümüzü yine onun bir konuşmasından aldığımız şu sözlerle bitirelim:
"TBBM ordusu...şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır."
26 Mart 2021 Cuma
ŞÜKRÜ KAYA'NIN ÇAKMAĞI
Mustafa Kemal Paşa'dan devlet adamlığı dersi! İzleyin, siz de şahitlik edin.
Devamını gör...Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Cuma, Mart 26, 2021
1 yorum Etiketler: Tarihten hatırlatmalar, Videolar
25 Eylül 2020 Cuma
Tanrı kötülüklere neden müdahale etmiyor?.
Son zamanlarda (madem) "Tanrı denildiği kadar güçlü ise, neden kötülüklere müdahale etmiyor?. " tarzında, sureti haktan görünerek "serzenişlerde" bulunan bir çok okumuş-yazmış "deist-bilimselci" vatandaşımız var.
1 Haziran 2020 Pazartesi
ABD fena karıştı!..
ABD, zaman zaman "dünyada eşi benzeri olmayan bir ülke" anılsa da ve aslında bu tanımlama, onun bir "özgürlükler ülkesi" olduğuna dair "gizli bir atıf" içerse de, bu tanımlama bence sadece onun "coğrafi özellikleri bakımından" geçerli sayılabilir. Zira, meselenin iç yüzünü bilenler için (veya sadece W.A.S.P'ın, yani Beyaz, Anglo-Sakson, Protestan tanımlamasını bilenler için bile...) durum hiç de dışarıdan göründüğü gibi değildir.
Bu dediklerimizle ne kastettiğimizi, ABD'de neler olduğunu bilmek ve anlamak için, onun kuruluş günlerine gitmek ve onun "founding fathers", yani "kurucu babalar"ının "zihinsel mekanizmaları"nın nasıl çalıştığını iyi özümsemek gerekir. Irk ayrımcılığı, kadını ikinci sınıf insan görme, keskin bir "zengin-fakir" ayrımı vb. gibi ögeleri-deyim yerinde ise-"dibine kadar kullanan" bir zihniyetin, diğerlerini sömürmek üzere kurduğu bu hakimiyeti ilâ-nihaye götüremeyeceği açıktır!
Bütün bunlar konusunda bilmeyenlere, ne demek istediğimiz ile ilgili küçük bir fikir verebilmek için, aşağıda ABD tarihinden küçük fakat ilginç bir kaç detay sunalım:
Devamını gör...
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Pazartesi, Haziran 01, 2020
0 yorum Etiketler: Dünyadan Haberler, Güncel, Tarihten hatırlatmalar
21 Mayıs 2020 Perşembe
"Ümmilik" ne demektir?
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Perşembe, Mayıs 21, 2020
0 yorum Etiketler: İslamiyet ve din kültürümüz
29 Nisan 2020 Çarşamba
"Türk'ün Avrupa'daki varlığı insanların haklarına sürekli bir hakaret" imiş!..
İkinci Dünya Savaşı sonrasının harap olmuş Avrupa'sı karşısında nispeten daha derli toplu duran "Atatürk'ün Türkiye'si", Avrupa'nın gözünde bugüne nazaran, şüphesiz çok daha iyi bir yerdeydi.
Avrupa'nın savaşın yaralarını sarmaya başlaması ve Türkiye'nin maalesef ki, cumhuriyetin ilk yıllarında yakaladığı ivmeyi kaybederek gerilemeye başlaması ile, Avrupa'nın gözündeki "saygın mevkiini" de kaybetmiş oldu.
Yani bu noktada şunu rahatlıkla söyleyebilir ki, "Türk sorunu", Avrupa devletlerinin görüş birliği içinde oldukları e nadir konulardan biridir; belki de en başta gelenidir. Tarih boyunca "Türk'e duyulan nefreti" bir çok Avrupalı devlet adamı çeşitli vesilelerle ve küstahça dile getirmekten geri durmamışlarsa da, hiçbiri, adeta bütün bunları bir tek paragrafta "cem eden" Francesco Crispi'ninki (1818-1901) kadar (bence) gerçek meramlarını(akıllarının dibini gösterici bir tarifle tarif edilmemiştir. Sarfedilen söze bakarsanız eminim bana hak verirsiniz. İtalya'nın başbakanlık da yapmış olan politikacılarından Crispi bakın ne diyor:
Gönderen A. Hüsnü Sezgin zaman: Çarşamba, Nisan 29, 2020
0 yorum Etiketler: Batı Medeniyeti ve Türkler