Ya da,
HAYSİYETSİZCE YAPILAN NUMUNELİK BİR BİLİNÇALTI TECAVÜZÜ!..
"Balyoz davasında yargılanan bir çok subay Fetöcüler tarafından Kemalist olarak yaftalandı. Belki öyleydi, belki değildi..." diyen külahımın gazetecisi Nedim Şener!
Önce lütfen aşağıdaki kısa videoda geçen diyalogları ve bu diyaloğun arasına şıkıştırılıveren Nedim Şener'in yukarıdaki sözlerini duyun ve sonra da videodan sonra alıntılayarak buraya koyduğumuz gazeteci Müyesser Yıldız'ın yazısından bir bölümü, bu dinlediklerinizle üst üste koyun:
Son Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı ile alınan kararlar konusunda öne çıkan soru işaretlerini Gazeteci Müyesser Yıldız, odatv sitesinde yayınlana makalesinde son derece net bir şekilde ortaya koymuş. Diyor ki:
Her Türk askerinin Atatürkçü olması tartışmasız bir gerçekken, “Atatürkçüler kalacak mı, gönderilecek mi?” gibi tuhaf yayın ve yorumlar yapıldı. Daha vahimi, “FETÖ'cüler-Kemalistler” denklemi kuruldu, TSK'da ne kadar az AKP'li olduğu sorgulandı. Hasılı bilinçaltlarına hem Atatürkçülük/Kemalistlik “suç”muş algısı yerleştirildi, hem de siyasetin “kışla”ya sokulması olağanlaştırıldı.
Neyse ki, kumpas kurbanları terfi ettirilerek, bu “endişeler” giderildi!..
O yüzden “akıbet” için bir de önümüzdeki seneleri ve yeni komutanların karar süreçlerine ne kadar dahil edileceğini görelim derim.
- Olur da yarın işler iyice sarpa sardığında, “Bizi bu Atatürkçü/Kemalist, Balyozcu/Ergenekoncu subaylar kandırdı” demeyeceklerinin garantisi var mı?
- Araba lastiği için bile KHK çıkartanlar, herkesi “şehit” ilân edenler, kumpaslarda en ağır bedeli ödeyen Ali Tatar, Murat Özenalp ve Cem Aziz Çakmak'a şehitliği niye çok gördü? Bir KHK da onlar için çıkartmak bu kadar mı zordu?(*)
Evet, makalenin devamını okumak isteyenler için yazının sonuna adresi koydum, isteyen oradan makalenin tamamına ulaşabilir.
Müyesser hanımın kendi makalesinde de işaret ettiği ve bizim de yukarıda paylaştığımız kısa videodaki vahim olarak nitelemekte aklı başında bir vatandaşın hiçbir tereddüt göstermeyeceği bir diyalogtan yola çıkarak yaptığımız bu paylaşım, yakın bir gelecekte, kendisini Atatürkçü olarak tanımlayan vatandaşların da "terörist" olarak damgalanacağının bir uyarısı olarak anlaşılmalıdır.
15 Temmuz'da ahlaksızca ve namussuzca başlatılan darbe girişimini-sanki bu darbe girişimi ile mevcut devlet çökmüş gibi-"yeni bir devlet kurmanın miladı" olarak görmek ve göstermek isteyenler, böyle şerefsizce girişilmiş bir ihanet hareketini bile, öyle anlaşılıyor ki, kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya can atıyorlar! Öyle ise, onların bu hevesleri ile bu iğrenç girişim arasında bir bağlantı var mıdır, yok mudur sorusunun cevabını elbet bir gün tarih açığa çıkaracaktır, fakat "farklı yollardan aynı menzile yol alan" iki eski ortağın müşterek düşmanlarının Atatürk ve Atatürkçülük olduğu aşikârdır. Keza, Balyoz, Ergenekon vb. olarak adlandırılan "yargılamalar" da dahil olmak üzere, kurgulanan bütün kumpaslardan en çok yara alan TSK olmuştur ve bu yaranın sonuçları korkarız ki, ülkemiz için çok ağır olacaktır.
------------------------
0 yorum:
Yorum Gönder