Halbuki, önümüzde aşılmayı bekleyen daha nice sarp yamaç varken, tarihin gören gözler önüne apaçık serdiği gerçeklerden yüz çevirmek, tarihe değil ancak ona yüz çevirenlere zarar verecektir. Saplantılı bir tarih anlayışı ile hareket eden, kendi rüyalarını hakikatmiş gibi halka aktarmaya kalkanların ve bu tipten insanların ardına düşenlerin sonu hüsrandır. İnsan; aklın, bilimin ve gerçeklerin ışığında yürüdükçe felah bulur, ileriye gider ve rahat eder. Akıldan ve realiteden kopuk ütopyaların arkasına düşerek mahvolmamış hiç bir millet yoktur!
Bütün bunları şunun için tekrar tekrar yazıyor ve söylüyoruz ki, dünya tarihi için daha dün mesabesinde olan olaylar dahi, kendilerini tarihçi olarak tanıtan ama aslen malûm bir zihniyetin hizmetinde bulunan bir kısım propagandistler tarafından çarpıtılmaya kalkışılmakta ve tarihimiz, bölgemizi kendi çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmeye çalışanların anlayışına uydurulmaya, ya da o anlayışla uyumlu hale getirilmeye uğraşılmaktadır.
Allahtan ki, bunların arkasına düşerek kendi tarihlerini inkâr edenleri ayıktıracak namuslu aydınlar da yok değil. Bunlardan biri de gazeteci Hayrullah Mahmud ve günlük yazılarını koyduğu "ultra-turkler.blogspot.com" adresli bloğundaki; "Ayniyle vaki ve/veya 2007'de "ters ayak" üzerinde yakalanmanın neticesi?!" başlıklı makalesinin bir yerinde şu çarpıcı tespitleri yapıyor:
Devamını gör...