18 Mart 2015 Çarşamba

Sokma akılla anca buraya kadar!

Değil "şirket"i, bakkal dükkanını dahi idare edemeyecek bir akılla bütün uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak "padişahçılık" oynayan ve (kulakları çınlayası Selahattin Duman'ın da çok sevdiği deyişle) "sokma akılla gitmek ancak yedi adım" misali Süleyman Şah Türbesi'ni apar topar kaçırmayı bir zafer sayanlar, kendi elleri ile iş açtıkları başlarını şimdi vuracak taş arıyorlar! 

Süleyman Şah Türbesi, ya da "stratejik derinlik"te "ver kurtul"dan "kaç kurtul"a aşamasına geçiş  başlığı ile daha önce yayınladığımız notlarda da dikkat çektiğimiz üzere, AKP kadrosu, müthiş bir öngörüsüzlükle o gün atılan adımların bugün ortaya çıkardığı sonuçlara şimdi ne gibi bir çare bulunacağının derdine düşmüş bulunuyor!..

Konuyla ilgili son durumu köşesine taşıyan Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Ahmet Takan, bakın bugün içine düşülen kargaşayı nasıl aktarıyor: 


"Son dönemde ABD’nin Suriye’de Esad rejimiyle masaya oturabileceklerine yönelik sinyal vermeye başlaması Türk tarafında krizi daha da derinleştirdi. Esad’ın ortalık yatıştıktan sonra BM’ye müracaat ederek Türkiye’yi işgalci bir ülke durumuna sokmasından endişe ediliyor. Bakanlık da ki masada 4 konu başlığı üzerinden uzmanlar çalışıyor;

1-TÜRKİYE TOPRAĞINDAN MI VAZGEÇTİ?.. 
Fransızlarla yapılan 1921 Ankara Anlaşması ve Lozan’a göre, Süleyman Şah Türbesi’nin     bulunduğu alan Türk toprağı sayılıyor. Türkiye, burayı boşaltmak suretiyle “kendi toprağından” vazgeçmiş oldu.

2-NAKİL OLAYI ULUSLARARASI ANLAŞMAYA DAYANMIYOR 
Mevcut yer, uluslararası hukuka göre Türk toprağı sayılıyordu. Türkiye burayı boşaltarak hem toprağından vazgeçti, hem de izinsiz olarak bir ülkenin başka bir toprağını işgal etmiş oldu.

3-SURİYE, ORAYI BM KARARIYLA BOŞALTTIRABİLİR 
Suriye’de olayların yatışmasıyla birlikte Şam yönetimi, BM’ye başvurmak suretiyle Süleyman Şah türbesinin yeni nakil yerini boşalttırabilir. Türkiye’den işgalci adı altında tazminat alabilir. BM, zorla çıkartma kararı verebilir.

4-İHANET SUÇU MU İŞLENDİ? 
Türk Ceza Kanunu’na göre, vatan toprağının uluslararası anlaşmaya dayanmadan ve TBMM kararı olmadan terk edilmesi ’vatana ihanet’ suçu sayılıyor. Bu kararı veren Cumhurbaşkanı olmak üzere ilgililer yargılanabilir.“7 Haziran’dan sonra büyük kaosa hazırlıklı olun” demiştim. Aktarmaya devam edeceğim!.."

Nokta!...



0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.