20 Kasım 2013 Çarşamba

Siyaseti adamlar yapar, bunun adı pespayeliktir!


(Hızla değiştirilen gündeme geç kalmış, fakat yazmadan geçemeyeceğim bir konu...) 

Kapitalist hegemonyanın kaçınılmaz bir sonucu olarak toplumun her kesimine salgın bir hastalık gibi sirayet eden bir aşağılaşma, bayağılaşma, ilkesizlik ve görgüsüzlük yarışıdır almış başını gidiyor!

Neyin doğru, neyin yanlış olduğunun bir önemi de yok! Bir halk aşığının ifadesiyle durumu özetlersek: "Şimdi rağbet gözel ile zengine!.."

Sosyal hayat vaziyetlerimizi zaten geçtik, peki ya siyaset adına sergilenenler?..

Görüntü; yolun tam da ortasına atılıp saçılmış bir çöp bidonu görüntüsü gibi!..

Vaziyeti görenin içi kalkıyor, insanın yolunu değiştirip elli metre öteden dolanası geliyor!

Evet, iktidarı ve muhalefeti ile, siyaset adına bugün yapılan ne varsa hiç biri ne bir siyasi literatüre, ne akıl, ne mantık, ne de vicdan ölçüsüne sığıyor! Kısacası bunun adı ne siyasettir, ne muhalifliktir, ne de adamlıktır. Tek kelime ile izah edilecek olursa, bunun adı tam olarak pespayeliktir!

Anormal olması gereken ne varsa hepsini normal karşılanabilir bir hale koyma gayretinde olan bugünkü iktidarın vizyonu da misyonu da zaten bellidir! Bu konuda daha fazla söz söylemek de bu saatten sonra abestir!



Bundan sonrasında söylenecek bir söz varsa, o da sözümona muhalefete olmalıdır. Tam da; adına şark kurnazlığı diyebileceğimiz bir çiğlikle ve şark toplumlarında sıkça rastlanan ve "çok satan malı" kaba bir biçimde taklit ederek bundan emeksiz ekmek yemeyi uman bir zihniyetle hareket eden CHP'nin başındaki adam, iktidarın başındaki adamın "demokrasi paketi" adı altında allaya pullaya halka sunduğu "bölünme paketi"ne sahip çıkıyor ve "bu paket benimdi, paketimi çaldılar" diye ağım ağım ağlıyor!..

Bu durum, " iktidar alternatifi" olması gereken bir partinin ne kadar siyasi bir perişanlık içinde bulunduğunu gösterdiği kadar, sahip çıktığı paketin içeriği bakımından da savunur göründüğü cumhuriyet değerlerine ne derece boş verdiğinin açık bir ispatıdır da...

Günün modasına uyarak temsil ettiği değerleri kolaylıkla terk edebilenler ve siyasete tüccar zihniyeti ile bakanlara öykünerek politika yaptıklarını düşünenler şunu iyi bilmeliler ki, bu yaptıkları siyaset değil, düpedüz siyasi bir dolandırıcılıktır, emperyalizme hizmet için kurgulanmış ve adına "demokrasi" denmiş üçüncü sınıf bir vodvilde bir rol kapma çabasıdır!

İnsanın bir çizgisi olmalı ve bu çizgi ona şimdiki bulunduğu yerden daha yukarılarda bir yeri işaret etmeli. Ucu aşağıya dönük bir çizgide ilerleyenler, belki yokuş aşağı gitmenin verdiği rahatlıkla önce kendilerini kuş kadar hafif hissedebilirler, lâkin yolun sonunda kendilerini bekleyen b.k çukuruna düştüklerinde oranın bir parçası olmaktan öldüm allah kurtulamazlar!..

Ve...bunları kılavuz edinip, ardına düşenler de...




0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.