21 Aralık 2011 Çarşamba

Robotlar ve insanlar arasındaki olası istihdam sorunları

İnsan yüzünün bütün ifadelerini taklit edebilen yeni nesil robotlar, Japonya'daki hastahanelerde istihdam edilmeye başlandı.


* * *


Hastaların sorularını cevaplamak ve onlarda ortaya çıkabilecek olası sıkıntıları algılayarak, konuşma ve mimikleri ile hastayı rahatlatıp sakinleştirebilecek bir yetenekte dizayn edilen bu robotlar, aynı zamanda "robotik" konusunda ortaya çıkması muhtemel şu soruları da gündeme getiriyor:


1- İnsanlar, karşılarındakinin insan mı robot mu olduğunu nasıl anlayacaklar?


2 - Robotların insanların işlerini ellerinden alması, insanlarda ne gibi bir tepkiye yol açacak? İnsanlarla robotlar arasında şiddete varan çatışmaların olması durumunda ne olacak?


3 - Robotların günlük hayata bu kadar entegre edilmeleri ve artan nüfusun iş ihtiyacı arasında ortaya çıkması muhtemel olan bu gerilim, robotların bu rutin işlerden ziyade daha spesifik ve bilimsel çalışmalarda istihdamı  ile sınırlandırılır ise çözülebilir mi? Ya da böyle bir sınırlama mümkün olabilir mi?


Soruları çoğaltmak mümkün. 


Bütün bunları daha iyi anlamak ve robot teknolojisinin geldiği noktayı görmek bakımından, şimdi Scientist dergisi tarafından test edilen ve "Actroid-F" adı verilen bir Japon hastahane robotunun aşağıdaki videosunu izlemeye başlayalım.






...





0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.