26 Ağustos 2011 Cuma

Yeni Osmanlı değil, Sümbül Ağa Dönemi!..

Soru sormak, düşünmektir. (Soru sormayı pas geçmiş beyinler, bu büyük ve günah dolu(!) zahmetten, her şeyin cevabını bilen kimi zatlara mürit olmakla kurtulmak(!) şerefine nail olmuş olduklarından, sözümüz elbette onlara değil..) "Soru doğru sorulduğunda", göze bir kaos yumağı halinde görünen olayların, nasıl da kolayca çözülüverdiğini görmenin "mümkünât"ına dair güzel bir örnek teşkil eden aşağıdaki makale, aynı zamanda, ülke gündemini işgal eden "hâdisat"ı, ona layık bir üslupla açıkladığı için de, nasıl bir içler acısı "gerçeklik" ile karşı karşıya bulunduğumuzu, bize bir kere daha manidar bir şekilde hatırlatmakta...


YENİ OSMANLI  DEĞİL, SÜMBÜL AĞA DÖNEMİ


Dünya 10 senedir Yeni Roma hayaliyle dünyayı topyekun işgale girişip, Haçlı Seferi'nin klasiklerinden olan sosyal ve ekonomik çöküşleri yaşarken, ne hikmetse ülkemizde narkoz altındaki toplum Sıfır Muhakeme ile yaşamaya şartlandırılıyor.


4 Temmuz'da askerimizin kafasına çuval geçirenler, şimdi hukuk ve ekonomi kesiminin kafasına da aynı çuvalı yasal yöntemlerle geçiriyor. Hırsız hep masum, vatandaş hep suçlu.


AB ve AB-D seri halde iflaslar yaşarken, emtia fiyatları tarihte görülmemiş rekorlar kırarken, artık bir de iklimle de mücadele eden tarım sektörü hayati önem kazanmış durumda. Ne hikmetse 9 yıldır ülkemizde adım adım tarım ve hayvancılık sektörleri sanki kasten çökertilmişcesine artık daha büyük sosyal risklere açık hale geldi Türkiye. Malum enflasyon denilen istatistik yalanı son radde de bu emtia fiyatlarına bağlı.


BOP Projesi tam gaz ilerliyor; Kuzey Afrika ve Pakistan coğrafyası kan gölü. AB-D, AB'yi mülteci akımını başlatmakla tehdit ediyor, "Ya füze alır, parasını da siz ödersiniz" diyor, "Ya da sokaklarınızı karıştırırım" diyor.


Türkiye nelerle meşgul? Tarihimizin abide isimlerinden Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili diziyi tartışıyor tüm ülke.


Tartışılacaksa, neden Osmanlı Osmanlı olmuş ona baksınlar. Günümüzde her Türk vatandaşı zengin veya fakir farketmeksizin %70 dolaylı vergi ödemekte. Vatandaş infial halinde. Peki Osmanlı'da neydi vergi? Tarımda hasatın %10'u, diğer sektörlerde 40'da 1 yani %2,5. O devirlerde engizisyonlarla ezilen bugünkü AB vatandaşları bu nedenle Osmanlı'yı bağrına basmıştı, o nedenle isyan etmemişti.


Kanuni,dünya devleti olma iddiasındaydı ve ülkeler üzerine stratejileri vardı.


Şimdi,tüm dünya ülkelerinin Türkiye üzerine stratejileri var, Davutoğlu ise strateji mahrumu bir halde Mavi Boncuk siyaseti ile gönül eylemekte.


Kanuni yaptığı yasalarla düzeni sağlamıştı ve halkın en ufak bir olumsuz şüphesi yoktu adaletten yana. Şimdi adalet kendinden şüphe ediyor. Vatandaş ise tedirgin.


Kanuni devrinde hırsızlık, yolsuzluk yapan kellesini kaybediyordu, şimdi en başa getiriliyor.


Kanuni, kendisi sanatkar bir kişilikti, kuyumcu idi; şimdi sanat ucube oldu, içine tükürülür oldu.


Kanuni devrinde İslam, İslam idi; şimdi siyaset sahnesinde araç haline getirildi. Camiler cemaatlerin döviz bürosu, çek kırdırma, tahsilat, emlakçı ofisi, türlü pazarlıkların yaşandığı tam da devrin cemaat anlayışını yansıtan Neo-con veya ZioVahabist yapıya büründü. Kur-an'ı Kerim yerine Risale-i Nur, Hz.Muhammed yerine Said-i Nursi, Fettullah, bilimum AngloSlamizm temsilcisi garabet mahlukat en baş köşeye oturtuldu.


Hayret ettiğim, kimse sözde hür adamın putperestlerine 1924'te İngiltere'nin tekrar zırhlı gemilerle İskenderun açıklarına gelip savaş başlatmakla tehdit ettiğini ve ayrıca Anadolu'daki azınlıklardan devşirilmiş, Londra'da eğitim almış 60 ajan SAHTE İMAM üzerinden Kraliyet'e bağlı bir İslam Dünyası stratejisini o gün de olduğu gibi, bugün de devam ettirdiğini neden hatırlatmazlar bu halka? O sahte ajan imamlardan 24 tanesi Trakya'dan giriş yaptıklarında yakalanıp idam edilmişti.


Sorum şu: Kanuni yaşasaydı, Erdoğan başbakan olabilir miydi, Davuyoğlu hariciyenin başına gelebilir miydi, Fettullah ve Said-i Nursi'yi ne yapardı, Teksaslı Evangelist TV kanallarının yayınına bu topraklarda izin verir miydi, mayınlı arazileri almadılar diye Mavi Marmara'yı kriz noktasına getirir miydi, ordusunu elin Frenklerine sabote ettirir miydi, Kırım Kongo Kenesi AB-D'nin füzelerine izin verir miydi ????


Kanuni kendisi dünya kadınlarına şekil vermiş, şimdi yabancı kadınlar ülkemize şekil veriyor. Merkel, Hillary, Madeleine Albright, Daniella Mitterand, Ashton vs.


Her isteneni veren, istenmeyenleri bile veren TÜSİAD hükümetlerinden ne sultan olur, ne müslüman, ne de adil-kâmil insan. Olsa olsa, Sümbül Ağa olur.


Mete AKINCI


Kaynak: Ulusal Kanal






Kaynak: http://www.asekam.org/makale/6040/sumbul_aga



0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.