Okuyun!!!


26-27.11.2007 tarihleri arasında Cizre Barajı ile ilgili olarak fizibilite incelemesi yapmak üzere Cizreye gittim.

Önce uçakla Kızıltepeye oradan da 160 km kadar olan mesafeyi yöresel bir otobüs ile sınır boyundan katettim. Kızıltepe, Nusaybin, Katran, Cizre yolu. Yol sınır boyu ve Suriye tarafı sadece 300-500 metre kadar uzakta. Suriye köyleri görünüyor.

Bu arada dikkatimi çeken ve sizle paylaşmak istediğim bir husus oldu. Türk tarafında hiçbir şey yok,

Suriye tarafında 100-200 kadar sıra ile gittikçe görülen atbaşı var ve bunlar çalışıyor.

Haydi diyelim ki, atbaşı basıncı yetmeyen kuyulardan pompa ile petrol çıkaran aygıttır ve basıncı olmadığı için fazla da önemli değildir.

Peki o zaman, şimdi, iyi dinleyin.

Nusaybinden bir süre sonra Suriye tarafında gözlerimle, evet bu gözlerimle üç adet artezyen yapan kuyu gördüm.

Sim siyah bir şekilde yerden 500-600 metre (tahmin ediyorum) kadar fışkıran üç adet kuyu. Bizim sınırımıza da en fazla 1 km kadar uzakta.

Tam 1 km uzaktan görünüyor. Simsiyah fışkırıyor.

150 km gibi son derece uzun bir siyasi sınır boyunca, bizim tarafımızda hiçbir şeyin olmaması, ama sınırın hemen 300-500 metre kadar uzağında petrol olmasi, hem de fışkıracak kadar basınçlı petrol olması kabul edilemez, inandırıcı da değildir, makul da değildir.

AKP nin bu mayınlı araziyi neden bu kadar hırslı bir şekilde birilerine vermek istemesi bence bu gözle incelenmelidir.

Saygı ile ..


Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
06531, Balgat Ankara


06 Eylül 2009 / www.addbahcesehir.org.tr