27 Ekim 2010 Çarşamba

Somali'nin Korsanları

"Kalenin bedenleri..." gibi bir başlık olduysa da, bunun arkasından gelen; Salmayın gidenleri" dizesi, kim ne derse desin "duruma" pek uygun düşüyor!


Yaşı benim gibi biraz geçkince olanlar hatırlayacaklardır; eskiden bu memlekette "eşkiya"lar vardı. Biz de buna ucundan kıyısından yetiştik. Şimdilerde kalmadı, çünkü "eşkiyalık" yapmak için artık "dağa çıkmaya" ihtiyaç kalmadı! "Kravatlı eşkiyalar"la rekabet etmekte aciz kalan eski eşkiyaların artık esamisi okunmuyor! Zira "liberal demokrasi"yi ihdas edenler, bu konuya daha "pratik" çözümler getirdiler ve "namlı, şanlı bir eşkiya" olmak için gerekli olan "yiğitlik ve mertlik" gibi fazlalıklardan eşkiyalığı arındırarak, işi doğrudan bir "para kazanmak" gibi daha "sade" bir hedefe oturttular. Ne de olsa; daha "çok para", daha çok şöhret" demek!  Siz, "kahramanların" manşetlere taşındığını, hakkında arka arkaya röportajlarının ve boy boy resimlerinin yayınlandığını hiç gördünüz mü? Neyse, konuyu genişletmek mümkün ama biz yazımızın konusuna dönelim.


Malûm, zaman zaman medyada bu Somali korsanlarının "icraatları" hepimizin kulağına çalınıyor. Bir nevi, "isyankâr Afrikalı"lardan müteşekkil bir gurubun gemilere saldırdıklarını ve fidye karşılığında salıverilmek üzere gemi adamlarını rehine olarak tuttuklarını duyuyoruz. Bunlarla mücadele için biz bile bir savaş gemisi göndermiştik hatırlarsanız...İşte bu tür soygunların da "liberal demokrasilerin" şanına uygun bir tezgah olduğu, "küresel soygunların" yeni bir "ihtisas alanı" olduğu gerçeği artık daha bir belirgin hale geliyor. İlgili haber şöyle:


"Somali pirates guided by London

intelligence team, report says

Document obtained by Spanish radio station says 'well-placed informers' in constant contact by satellite telephone

The Somali pirates attacking shipping in the Gulf of Aden and Indian Ocean are directed to their targets by a "consultant" team in London, according to a European military intelligence document obtained by a Spanish radio station.


The document, obtained by Cadena SER radio, says the team and the pirates remain in contact by satellite telephone.


It says that pirate groups have "well-placed informers" in London who are in regular contact with control centres in Somalia where decisions on which vessels to attack are made. These London-based "consultants" help the pirates select targets, providing information on the ships' cargoes and courses.


In at least one case the pirates have remained in contact with their London informants from the hijacked ship, according to one targeted shipping company.


The pirates' information network extends to Yemen, Dubai and the Suez canal.


The intelligence report is understood to have been issued to European navies.


"The information that merchant ships sailing through the area volunteer to various international organisations is ending up in the pirates' hands," Cadena SER reported the report as saying.


This enables the more organised pirate groups to study their targets in advance, even spending several days training teams for specific hijacks. Senior pirates then join the vessel once it has been sailed close to Somalia.
Captains of attacked ships have found that pirates know everything from the layout of the vessel to its ports of call. Vessels targeted as a result of this kind of intelligence included the Greek cargo ship Titan, the Turkish merchant ship Karagol and the Spanish trawler Felipe Ruano.


In each case, says the document, the pirates had full knowledge of the cargo, nationality and course of the vessel.


The national flag of a ship is also taken into account when choosing a target, with British vessels being increasingly avoided, according to the report. It was not clear whether this was because pirates did not want to draw the attention of British police to their information sources in London.


European countries have set up Operation Atalanta to co-ordinate their military efforts in the area."


Haberi özetleyecek olursak, Londra'da organize olan bir "haberalma teşkilatı" ile uydu telefonu vasıtası ile haberleşen korsanlar hangi gemilere saldıracaklarını bunlardan öğreniyorlar. Ayrıca bu korsanlar, haberleşme ağlarını Yemen, Dubai ve Süveyş Kanalına kadar genişletmiş durumdalar. Korsanlar, İngiliz polisinin dikkatlerini üzerine çekmemek için İngiliz gemilerine saldırmaktan da bilhassa uzak duruyorlar. Saldıracakları gemilerin "bandıraları" da bu korsanlar için önemli ve saldıracakları gemilerein bandıraları, yükleri, personeli ve geminin hangi ülkedeki hangi şirkete ait olduğuna dair bilgilerden detaylı bir şekilde haberdar ediliyorlar. Avrupa devletleri bu korsanlarla mücadele için "Atalanta Projesi" çerçevesinde askeri güçlerini bölgeye sevketmeyi planlıyorlar.

Evet, artık "tek başına eşkiyalık" dönemi bitti, "soyacaksanız" kendinizi liberal sisteme uyduracaksınız ve "para kazanmak" dışında başka hiç bir şeye odaklanmayacaksınız!  

0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.