24 Temmuz 2010 Cumartesi

Gelenek(!) bozulmadı!

9 EKİM 2007 tarihli Güneş Gazetesi'ndeki köşesinde Rıza Zelyut, "Kurşunu borsa sıkıyor" başlıklı makalesinde şöyle diyordu:

"Biliyoruz; cinayeti PKK işliyor.

Gel gör ki onları dağa çıkartanlar şehirlerde. Hem de şehirlerin en lüks semtlerindeler.

Saray gibi villalarda oturuyor; kamyon gibi ciplere biniyor; özel yalıtılmış lokantalarda yiyorlar.

Sakın hayal kurduğumu sanmayın.
İsbatı ortada:


PKK canileri, 12 yurttaşımızı katlettiler.
Borsa, ertesi günü görülmemiş bir noktaya yükseldi ve tarihi rekor kırdı.

Pazar günü de 13 askerimizin kanı akıtıldı.

Pazartesi, borsa; yeni bir rekor daha kırdı.

Bu yazı yazılırken Türkiye'deki borsa; 57 binin üstünde geziniyordu.

Yani, askerimiz vuruldukça, borsadaki o özel kişiler; bayram ediyorlar.


Bu arada dolar da hızla düşüyor. Çünkü; borsadakiler ve faizciler dolar getirip bozduruyorlar.
'Aman hükümetimize bir şey olmasın!' diyorlar."


3 yıl sonra, günlerden 20 Temmuz 2010. Çukurca'dan 6, Van'dan da 1 şehidimizin haberi ardı ardına geliyor ve ne oluyorsa oluyor hemen ertesi günü borsamız yine tarihi bir rekora imza atıyor. İşte, konuyla ilgili haberden satırlar:

"Borsada tarihi zirve

İMKB, kriz öncesi zirvesini yakalayıp geçen sayılı borsalardan bir oldu

YABANCI bankaların Türkiye’ye yönelik olumlu raporlarıyla İMKB yüzde 2.18 artarak tarihi zirvesi olan 59 bin 494 puana çıktı. 20 Kasım 2008’de 21 bin 228 puana kadar inen İMKB, kriz öncesi zirvesini yakalayıp geçen sayılı borsalardan bir oldu." (Tarih: 21 Temmuz 2010, gazetevatan.com)

Haberde, bu "yükseliş"in nedeni; dünyadaki ekonomik dinamiklerin pozisyonlarıyla izah edilmeye çalışılsa da, insan, el altından; "Bu ne tesadüftür, sakın 'terör tırmanıyor ama diğer her şey de iyiye gidiyor, sakin olun' mesajı veriliyor olmasın" demekten kendini alamıyor!

0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.