22 Ağustos 2009 Cumartesi

Çakalı nasıl bilirsiniz?




















Çakal kelimesinin, çoğu zaman ona isim olmuş hayvandan çok, daha başka tanımlamaları çağrıştırdığı malûmdur.


Kedigiller familyasının pençeleri güçlü, gövdesi kaslı, çok hızlı koşabilen, yırtıcı ve parçalayıcı üyeleri olan Aslan, Kaplan, Jaguar, Panter vb. gibi; "avını kendi bulup, kendi yakalayan" hayvanlarının en büyük belalılarından biri de "ÇAKALLAR"dır. Çünkü çakallar, avlarını yakalamış ve onu yemekle meşgul olan yırtıcıların avlarına ortak olmaya cesaret edemediklerinden, sırtlanları durumdan haberdar etmek için derhal ulumaya başlarlar. Çünkü, sırtlanlar da çakallar gibi hazır yemeyi seven yaratıklardır.


Çakal seslerini duyan sırtlanlar derhal oraya koşarak "avcı"yı kendi kalabalıkları ile taciz etmeye başlar ve avını bırakmaya zorlarlar. Nihayetinde avcı, o ana kadar yediği ile yetinmek durumunda kalır ve bölgeyi terk eder. Çakallar da, çağırdıkları sırtlanlardan arta kalacakları yiyebilmek ümidi ile bir kenarda bekleşir dururlar...


Bilmem niye, birden aklıma geldi, sizlerle paylaşmak istedim...


Kalın sağlıcakla...

...

0 yorum:

Yorum Gönder

 

"Allahsız Oğlu Allahsız"

Firavunların Laneti ile Damgalandı: "Allahsız Oğlu Allahsız" - Açık İstihbarat

Sizi artık ne gücünüz, ne malınız mülkünüz, ne gizli hesaplardaki paranız, gizli ortaklıklarınız, sansürünüz, RTÜK'ünüz, her yıl yenisini yaptırmakla övündüğünüz hapishaneleriniz, eteğinizi öpen basınınız, biat etmiş yargıçlarınız, silah arkadaşları bin bir iftirayla tutuklanırken size topuk selamı veren generalleriniz;

Ne öfke ve kin kusan diliniz, korku filmine dönen çehreniz, yalakalarınız, dalkavuklarınız, jurnalcileriniz, gaz bombalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz, 'akilleriniz'...

Allah'ı kandırmak, güya günahlarınızın kefaletini ödeyip sıyırmak amacıyla, halkın parasıyla inşa ettirmeye giriştiğiniz cami-mabed'leriniz..

Hiç birisi kurtaramayacak demektir...

Devamı...

Perdenin arkasında hava kötü

Sürece Diyarbakır'dan bakınca...


Örgütün gizli ajandasını anlamamız
için son iki gün içinde yerinde teyit ettiğim üç noktayı kayda geçeyim:

1- Örgüte katılım artıyor.Yeni yapıda rol almak için dağa çıkanlar artıyor. Burada örgütün şöyle bir taktiği var. Çekilme adı altında gidenlerin ciddi bir kısmı bu yeni katılımlar. Bir yandan da tecrübeliler içeride bekletiliyor. Hem bölgedeki koordinasyonu yapıyorlar hem de olası bir yol kazası sonrası çatışmaya hazır bekliyorlar. Plana göre ekime kadar tecrübeliler çıkmayacak. Sonra da kar kış bahanesiyle kalmaya çalışacaklar.

2- PKK ağır silahlarını ve bombaları belli bölgelerde depoladı.
Etraflarını da bubi tuzakları ve mayınlarla çevirdi. Dolayısıyla ihtiyaç halinde lojistik sorunu yaşamayacak. Asker bir şekilde buralara girmek isterse de ağır zayiat verecek.

3- Örgüt bu süreci legalleşme dönemi olarak gördüğü için önceki gün yeni bir kampanyanın startını verdi. Bundan sonra herkes evine ve işyerine Öcalan posterleri asacak.

4- Örgüt uyuşturucu ekimine hız vermiş. Diyarbakır kırsalı esrar tarlalarıyla dolu. Diyarbakır neredeyse suç ihraç ediyor. 'Nasıl olsa çözüm sürecindeyiz operasyon olmaz' diye köylüleri de baskı altına almışlar.

Başka örnekler de vermek mümkün. Yani örgüt bir yandan çözüm/barış diyor ama öbür taraftan başka bir ajandanın yol haritasını uyguluyor.